Bahar Aşkı

Stok Kodu:
9789757957324
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
110
Baskı:
2
Basım Tarihi:
1997-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789757957324
415929
Bahar Aşkı
Bahar Aşkı
2.00

Mustafa Çiftçi, 1996 yılında Kastamonu'da doğdu. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oldu. Köy ilkokullarında öğretmenlik yaptı. Halen özel bir şirkette çalışmaktadır. Bahar Aşkı öykü kitabı yazarın üçüncü kitabıdır. Bu kitabından önce, Berfin Bahar, Gerçek Sanat ve İskenderiye Yazıları adlı sanat dergilerinde yayınlanan şiirlerini "Sevgi Yağmuru", öykülerini "Aşk Bu İse" adlı kitaplarında yayımlandı. Çiftç, gündelik yaşamın sıradanlığı içinde, aşkı kaybetme korkusunu taşıyor. Öykü ve şiirleri, insanın yüreğini yaşama sevinciyle dolduran, sevgiyle, aşkla dolu. Beklentiler, bitmemiş özlemler, kırılan sevgiler, kaybedilen güzellikler, hüzünler, yalnızlıklar ve düşlerle kolkola yürüyor yazın hayatında. "... Güz zamanı annem pekmez yapardı. Bir kazan dolusu meyva suyu, kaynaya kaynaya buharlaşır, bir kısmı uçardı. Kazanın dibinde parlak, saydam, meyvanın özü kalırdı. Kalan sıvı bütünüyle arınır, gerçek tat kalırdı. İşte ben, aşkı, annemin pekmez yapmasına benzetirdim. Herşeyden arınmış, temizlenmiş, özü dipte kalmış pekmez gibi."

Mustafa Çiftçi, 1996 yılında Kastamonu'da doğdu. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oldu. Köy ilkokullarında öğretmenlik yaptı. Halen özel bir şirkette çalışmaktadır. Bahar Aşkı öykü kitabı yazarın üçüncü kitabıdır. Bu kitabından önce, Berfin Bahar, Gerçek Sanat ve İskenderiye Yazıları adlı sanat dergilerinde yayınlanan şiirlerini "Sevgi Yağmuru", öykülerini "Aşk Bu İse" adlı kitaplarında yayımlandı. Çiftç, gündelik yaşamın sıradanlığı içinde, aşkı kaybetme korkusunu taşıyor. Öykü ve şiirleri, insanın yüreğini yaşama sevinciyle dolduran, sevgiyle, aşkla dolu. Beklentiler, bitmemiş özlemler, kırılan sevgiler, kaybedilen güzellikler, hüzünler, yalnızlıklar ve düşlerle kolkola yürüyor yazın hayatında. "... Güz zamanı annem pekmez yapardı. Bir kazan dolusu meyva suyu, kaynaya kaynaya buharlaşır, bir kısmı uçardı. Kazanın dibinde parlak, saydam, meyvanın özü kalırdı. Kalan sıvı bütünüyle arınır, gerçek tat kalırdı. İşte ben, aşkı, annemin pekmez yapmasına benzetirdim. Herşeyden arınmış, temizlenmiş, özü dipte kalmış pekmez gibi."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat