Michael Palairet, 1800-1914 yılları arasında Osmanlı imparatorluğu içinde yer alan ve daha sonra sırasıyla bağımsızlıklarına kavuşan Balkan devletlerinin kalkınma süreçlerini ve ekonomik yapılarını oldukça revizyonist bir bakış açısından incelemektedir. Yazar, ülkelerin ana dillerine dayalı birincil kaynaklara ağırlık vererek yaptığı çalışmada, ilginç bir tartışmayı da başlatmaktadır. Tarihsel çalışma, 19. yüzyıldan başlayarak bağımsızlıklarını kazanan Balkan ülkelerindeki ekonomik kalkınma sürecinin, Osmanlı dönemine oranla daha düşük bir düzeyde gerçekleştiğini savunmaktadır. Balkan ülkelerindeki ekonomik gelişmeyi inceleme amaçlı bu ayrıntılı çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. 1790-1878 yıllarını kapsayan birinci bölümde Sırbistan dışında kalan bölgelerin ekonomik, politik ve sosyal sınıfsal yapısı ve bunların birbiriyle olan etkileşimleri irdelenmektedir. İkinci bölüm ise Bulgaristan ve Bosna'nın Osmanlı yönetiminden çıktıkları 1878-1914 dönemini kapsamaktadır. Bu bölümde de yine aynı şekilde Balkanlar'ın ekonomik kalkınması karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Palairet bu ilginç çalışmasının sonucunda Osmanlı yönetiminin, ekonomik kalkınmayı yavaşlatıcı bir faktör olmanın tam aksine, ekonomik gelişmeye daha fazla olanak tanıdığını kanıtlamayı başarmıştır.
600 yıllık Osmanlı imparatorluğu ile ilgili çalışmalar, olması gerekenin çok altındadır. Son yıllarda yapılan çalışmalar imparatorluğun başarılı veya başarısız olduğu alanlara ışık tutmaya başlamıştır. Bugünkü sorunlarımızın tanımı ve çözümü Osmanlı'da yatmaktadır. Ayrıca, Balkan ülkeleri ile ilişkilerimiz Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra büyük önem kazanmıştır. Bu ülkelerin 400 yıllık geçmişleri ile belgelerin önemli bir bölümü de bizim arşivlerimizdedir. "1800-1914 Balkan Ekonomileri" kitabı gerek Balkanlar'daki Osmanlı yönetimini ve gerekse bölgenin ekonomik ve toplumsal yapısını açık ve birbiriyle ilişkili bir şekilde ortaya koymaktadır. Kitap, Balkanlar'ı ve Osmanlı'yı anlamak için okuyucunun zevkle okuyacağı doyurucu bir çalışma...
- Bahri Yılmaz, Sabancı Üniversitesi
Michael Palairet, 1800-1914 yılları arasında Osmanlı imparatorluğu içinde yer alan ve daha sonra sırasıyla bağımsızlıklarına kavuşan Balkan devletlerinin kalkınma süreçlerini ve ekonomik yapılarını oldukça revizyonist bir bakış açısından incelemektedir. Yazar, ülkelerin ana dillerine dayalı birincil kaynaklara ağırlık vererek yaptığı çalışmada, ilginç bir tartışmayı da başlatmaktadır. Tarihsel çalışma, 19. yüzyıldan başlayarak bağımsızlıklarını kazanan Balkan ülkelerindeki ekonomik kalkınma sürecinin, Osmanlı dönemine oranla daha düşük bir düzeyde gerçekleştiğini savunmaktadır. Balkan ülkelerindeki ekonomik gelişmeyi inceleme amaçlı bu ayrıntılı çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. 1790-1878 yıllarını kapsayan birinci bölümde Sırbistan dışında kalan bölgelerin ekonomik, politik ve sosyal sınıfsal yapısı ve bunların birbiriyle olan etkileşimleri irdelenmektedir. İkinci bölüm ise Bulgaristan ve Bosna'nın Osmanlı yönetiminden çıktıkları 1878-1914 dönemini kapsamaktadır. Bu bölümde de yine aynı şekilde Balkanlar'ın ekonomik kalkınması karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Palairet bu ilginç çalışmasının sonucunda Osmanlı yönetiminin, ekonomik kalkınmayı yavaşlatıcı bir faktör olmanın tam aksine, ekonomik gelişmeye daha fazla olanak tanıdığını kanıtlamayı başarmıştır.
600 yıllık Osmanlı imparatorluğu ile ilgili çalışmalar, olması gerekenin çok altındadır. Son yıllarda yapılan çalışmalar imparatorluğun başarılı veya başarısız olduğu alanlara ışık tutmaya başlamıştır. Bugünkü sorunlarımızın tanımı ve çözümü Osmanlı'da yatmaktadır. Ayrıca, Balkan ülkeleri ile ilişkilerimiz Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra büyük önem kazanmıştır. Bu ülkelerin 400 yıllık geçmişleri ile belgelerin önemli bir bölümü de bizim arşivlerimizdedir. "1800-1914 Balkan Ekonomileri" kitabı gerek Balkanlar'daki Osmanlı yönetimini ve gerekse bölgenin ekonomik ve toplumsal yapısını açık ve birbiriyle ilişkili bir şekilde ortaya koymaktadır. Kitap, Balkanlar'ı ve Osmanlı'yı anlamak için okuyucunun zevkle okuyacağı doyurucu bir çalışma...
- Bahri Yılmaz, Sabancı Üniversitesi