Şiddet estetizminin şair sinemacısı, Amerikalı yönetmen Sam Peckinpah, 1970'li yıllarda önlenemez bir öfkeyle şöyle diyordu: "Bana onun kellesini getirin!"
Sinema yazarı dostumuz Ege Görgün ise, herhangi bir şiddet eylemine başvurmadan, Peckinpah ustaya göndermeli ama insancıl söylemle: "Ban onun portresini getirin." diyor.
‘O' kimin portresi?
Ya da ‘onlar' kimdir?
Yeşilçam ünlüleriyle sanat dünyasına damgasını vurmuş kişilerin sıra dışı yaşamlarını, öykü tadında sunuyor sizlere... Gerçekten bir dönemin renkli kişiliklerini, bir seçki titizliğiyle, topluca gözler önüne seriyor.
Ege Görgün, yıllardır kaleme alıp gazete ve dergi sayfalarında unuttuğu, ölüm sessizliğine terk ettiği o portre denemelerine sahip çıkıyor şimdi. Onlara kitap raflarında bir yaşanırlık kazandırarak.
Kelleler değil, o renkli insan portreleri yaşamalı hep...
- Agâh Özgüç
Şiddet estetizminin şair sinemacısı, Amerikalı yönetmen Sam Peckinpah, 1970'li yıllarda önlenemez bir öfkeyle şöyle diyordu: "Bana onun kellesini getirin!"
Sinema yazarı dostumuz Ege Görgün ise, herhangi bir şiddet eylemine başvurmadan, Peckinpah ustaya göndermeli ama insancıl söylemle: "Ban onun portresini getirin." diyor.
‘O' kimin portresi?
Ya da ‘onlar' kimdir?
Yeşilçam ünlüleriyle sanat dünyasına damgasını vurmuş kişilerin sıra dışı yaşamlarını, öykü tadında sunuyor sizlere... Gerçekten bir dönemin renkli kişiliklerini, bir seçki titizliğiyle, topluca gözler önüne seriyor.
Ege Görgün, yıllardır kaleme alıp gazete ve dergi sayfalarında unuttuğu, ölüm sessizliğine terk ettiği o portre denemelerine sahip çıkıyor şimdi. Onlara kitap raflarında bir yaşanırlık kazandırarak.
Kelleler değil, o renkli insan portreleri yaşamalı hep...
- Agâh Özgüç