"Tarihin çeşitli dönemlerinde çeşitli alanlarda eser vermiş kadınların ve eserlerinin görünür kılınması, bu eserlerin dönemleriyle hesaplaşma biçimlerinin keşfedilmesi, kadınların kendi hayatlarını yazmaları ya da kadınların hayatlarının yazılması feminist çalışmalar ve araştırmalar açısından önemli bir birikim oluşturur.
Yazın ve tiyatro yazını alanında yazan kadınların eserlerinin ve kendi hayat hikayelerinin tarihin derinliklerinden gün ışığına çıkarılması, eril tarihin görmezden geldiği bir geçmişin ortaya çıkması ve kalıcı kılınması, kadınların tarihte görünür olması, seslerinin duyulması, kendileri hakkında konuşması ve konuşulması, böylece kadınların kendi tarihlerini oluşturması anlamına gelir.
Meral Harmancı'nın bu kitabı, Osmanlı toplumunda yaşamış, Tanzimat'tan Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan tarihsel süreçte entelektüel, sanatsal ürünler vermiş ancak görünmez edilmiş, tarihe yazılmamış, günümüze bilgisi, birikimi aktarılmamış ya da çok sınırlı aktarılmış oyun yazarı feminist kadınların varlığını bize gösteriyor; oyun yazarı kadınların kendilerini, düşünce ve görüşlerini ve oyunlarını tarihte görünür kılıyor, tarihsel belleğin boşluğunu dolduruyor. Böylece kadınların görünmez tarihi, oyun yazarlığı açısından da görünür hale geliyor. Başka disiplinlerde yapılan benzer feminist çalışmaların yanında tiyatro alanında böyle bir çalışma ilk kez yapılırken, kitap, kadın tarihine ve tiyatro tarihimize yeni bir bilgi üretimi sağlaması açısından da çok değerli bir çalışma sunuyor."
- Fakiye Özsoysal
"Tarihin çeşitli dönemlerinde çeşitli alanlarda eser vermiş kadınların ve eserlerinin görünür kılınması, bu eserlerin dönemleriyle hesaplaşma biçimlerinin keşfedilmesi, kadınların kendi hayatlarını yazmaları ya da kadınların hayatlarının yazılması feminist çalışmalar ve araştırmalar açısından önemli bir birikim oluşturur.
Yazın ve tiyatro yazını alanında yazan kadınların eserlerinin ve kendi hayat hikayelerinin tarihin derinliklerinden gün ışığına çıkarılması, eril tarihin görmezden geldiği bir geçmişin ortaya çıkması ve kalıcı kılınması, kadınların tarihte görünür olması, seslerinin duyulması, kendileri hakkında konuşması ve konuşulması, böylece kadınların kendi tarihlerini oluşturması anlamına gelir.
Meral Harmancı'nın bu kitabı, Osmanlı toplumunda yaşamış, Tanzimat'tan Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan tarihsel süreçte entelektüel, sanatsal ürünler vermiş ancak görünmez edilmiş, tarihe yazılmamış, günümüze bilgisi, birikimi aktarılmamış ya da çok sınırlı aktarılmış oyun yazarı feminist kadınların varlığını bize gösteriyor; oyun yazarı kadınların kendilerini, düşünce ve görüşlerini ve oyunlarını tarihte görünür kılıyor, tarihsel belleğin boşluğunu dolduruyor. Böylece kadınların görünmez tarihi, oyun yazarlığı açısından da görünür hale geliyor. Başka disiplinlerde yapılan benzer feminist çalışmaların yanında tiyatro alanında böyle bir çalışma ilk kez yapılırken, kitap, kadın tarihine ve tiyatro tarihimize yeni bir bilgi üretimi sağlaması açısından da çok değerli bir çalışma sunuyor."
- Fakiye Özsoysal