Kitaba İlişkin…
Yaşadıklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı; acı çekenleri, çalınan, yok edilen hayattarı, direnenleri, dökülenleri, çürüyenleri, doğa-insan ilişkilerini kah öykü, kah deneme, bazen de şiir tarzında yazdım.
Yazarken hiç sanat kaygım olmadı. Yazma eylemi benim için bir ihtiyaçtı. İçimdeki yaralı ve yalnız çocuğa arkadaş aramaktı, acılarımı dipsiz kuyulara haykırmak, kaybolan kimliğimi aramaktı belki de.
Bu kitapta anlatılan bir tutam öykü, otuz yıldır içimde biriken yüzlercesinden sadece birkaçı. Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında yaşanan trajediler üzerine yüzlerce kitap yazıldı, daha da binlerce yazılacaktır.
Asl'olan acıları da sevinçleri de vicdanlara yazabilmektir. Ötekinin, ağacın, suyun, toprağın, börtü böceğin yaşam ortağımız olduğunun farkına varmak, kendi kanımızı içtiğimizi anlamaktır. Belki o zaman “yeryüzü aşkın yüzü” olacaktır. Belki o zaman BEN'den, mülkün, gücün esiri olmaktan çıkıp, insan olacağız.
Kitaba İlişkin…
Yaşadıklarımı, gördüklerimi, duyduklarımı; acı çekenleri, çalınan, yok edilen hayattarı, direnenleri, dökülenleri, çürüyenleri, doğa-insan ilişkilerini kah öykü, kah deneme, bazen de şiir tarzında yazdım.
Yazarken hiç sanat kaygım olmadı. Yazma eylemi benim için bir ihtiyaçtı. İçimdeki yaralı ve yalnız çocuğa arkadaş aramaktı, acılarımı dipsiz kuyulara haykırmak, kaybolan kimliğimi aramaktı belki de.
Bu kitapta anlatılan bir tutam öykü, otuz yıldır içimde biriken yüzlercesinden sadece birkaçı. Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında yaşanan trajediler üzerine yüzlerce kitap yazıldı, daha da binlerce yazılacaktır.
Asl'olan acıları da sevinçleri de vicdanlara yazabilmektir. Ötekinin, ağacın, suyun, toprağın, börtü böceğin yaşam ortağımız olduğunun farkına varmak, kendi kanımızı içtiğimizi anlamaktır. Belki o zaman “yeryüzü aşkın yüzü” olacaktır. Belki o zaman BEN'den, mülkün, gücün esiri olmaktan çıkıp, insan olacağız.