Aşırı cemaatçilik ile aşırı bireycilik ve ego tatmini arasında geleneksellikten postmodernliğe geçiş süreci yaşanan Türkiye'de bedenin bu kadar öne çıkmasıyla bireyleşme arasındaki bağlar, beden sosyolojisi konusunu şiddetli bir şekilde gündeme çağırmaktaydı. Forucault'nun 1960'lı yıllarda başlayan çalışmaları, bu anlamda Batı'nın gelişme sürecinde önemli bir atlama tahtası olarak belleklerimizde yer etmektedir. 1980'li yıllarda özellikle Fransız yapısalcılık sonrası tartışmalarından kaynaklanan bir akım beden sosyolojisi üzerine çalışmalara ivme kazandırmıştır. Emre Işık öznenin oluşumundan beden sosyolojisine giden yolda üç Fransız feministin üzerinde durur. Cixious, Irigaray ve Kristeva. Burada Saussure sonrası ortaya çıkan ve yapısalcılık ve göstergebilim kanatlarında gelişen bir söylemin tekilliği ile karşı karşıya geliriz.
Aşırı cemaatçilik ile aşırı bireycilik ve ego tatmini arasında geleneksellikten postmodernliğe geçiş süreci yaşanan Türkiye'de bedenin bu kadar öne çıkmasıyla bireyleşme arasındaki bağlar, beden sosyolojisi konusunu şiddetli bir şekilde gündeme çağırmaktaydı. Forucault'nun 1960'lı yıllarda başlayan çalışmaları, bu anlamda Batı'nın gelişme sürecinde önemli bir atlama tahtası olarak belleklerimizde yer etmektedir. 1980'li yıllarda özellikle Fransız yapısalcılık sonrası tartışmalarından kaynaklanan bir akım beden sosyolojisi üzerine çalışmalara ivme kazandırmıştır. Emre Işık öznenin oluşumundan beden sosyolojisine giden yolda üç Fransız feministin üzerinde durur. Cixious, Irigaray ve Kristeva. Burada Saussure sonrası ortaya çıkan ve yapısalcılık ve göstergebilim kanatlarında gelişen bir söylemin tekilliği ile karşı karşıya geliriz.