Allaha hamd olsun, Habibi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ve tabilerine salat ve selam olsun.
Elinizdeki eser, İbni Cemre diye tanınan Ebî Muhammed Abdullah b. Sa'd b. Ebî Cemre el-Ezdî, el-Mürsî, el-Endelûsî'nin çok kıymetli bir eseridir.
Eserin, hadis ilmi sahasındaki kıymeti ile birlikte tasavvufi yönü de önemlidir. Takva sahibi olan müellifin sünnete ittiba nuruyla keşfettiği manaları okuyucularına aksettirmesi de büyük bir ikramdır. Kur'an ve hadisi şerif lafızlarına gizlenen manaları bizlere açıklayan alimlere ve evliyaya şükranlarımızı ifade etmekten aciziz. Onların şu kıymetli çalışmaları olmasaydı, ümmet bugün daha fazla bid'at ve dalalet kuyularında boğulacaktı.
Müellif İbni Cemre Endülüs'ün Mursiye şehrinde ilimle şöhret bulmuş bir aileye mensuptur. İspanyol Hristiyanları Müslümanların ellerindeki toprakları alınca, orada yaşayan halkta hicret etmek zorunda kalmıştı. İbn Ebî Cemre de yaşadığı yer olan Mursiye'nin kaybedilmesiyle Mısır'a hicret etmek zorunda kalanlardandır.
İbn Ebî Cemre hayatını sade bir şekilde, sünnete ittiba ile yaşayan bir kimse idi. Kendisine teklif edilen kadılık görevini almamıştır.
Sünnete bağlılığı en önemli vazife olarak görür ve zor zamanlarında bile Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinden ayrılmazdı. Bu sebeple yatmadan önce Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den rivayet edilen duaları okumayı ve sağına uzanarak yatmayı terketmezdi. Bir keresinde sağ tarafında şiddetli bir ağrı ve elem duymuştu. Yatağa yöneldiğinde sağ tarafına yatmak istiyordu lakin ağrısı buna engel oluyordu. Bütün bunlara rağmen Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in Sünnet'ine uymanın bereketini umarak, meşakkatli de olsa sağ tarafına doğru yattı. Daha sonra kendi ifadesiyle, “daha başını yastığa koymadan O'nun (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetinin bereketiyle şiddetli ağrısının kaybolduğunu” hissettiğini söylemiştir.
İbn Ebî Cemre tasavvufi yaşantısı olan birisiydi. Bu sebeple şahsî ibadete çok önem verir ve “halvet” hayatını tercih ederdi. Dünya işlerinden uzaklaşır ve kendisini Rabbisine yakınlaştıracak ilim ve ibadetle meşgul olmaya çalışırdı. Zikirlerini gizli (hafi) olarak yapardı ve böyle yapılmasını isterdi, açıktan (cehrî) zikir yapılmasını ise istemezdi.
Hayatının son yıllarını Kahire'de geçiren İbn Ebî Cemre, hicrî 699 senesinde vefat etmiştir. Kabri, Kahire sınırları içerisinde yer alan Şeyh Taceddin b. Atâullah türbesinin yakınlarında olup ziyarete açıktır.
Allahu Teala hizmetlerini kabul eylesin ve bizleri şefaatine nâil eylesin.
Ali Kara (30 Muharrem-1439 / 20 Ekim 2017)
Allaha hamd olsun, Habibi Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ve tabilerine salat ve selam olsun.
Elinizdeki eser, İbni Cemre diye tanınan Ebî Muhammed Abdullah b. Sa'd b. Ebî Cemre el-Ezdî, el-Mürsî, el-Endelûsî'nin çok kıymetli bir eseridir.
Eserin, hadis ilmi sahasındaki kıymeti ile birlikte tasavvufi yönü de önemlidir. Takva sahibi olan müellifin sünnete ittiba nuruyla keşfettiği manaları okuyucularına aksettirmesi de büyük bir ikramdır. Kur'an ve hadisi şerif lafızlarına gizlenen manaları bizlere açıklayan alimlere ve evliyaya şükranlarımızı ifade etmekten aciziz. Onların şu kıymetli çalışmaları olmasaydı, ümmet bugün daha fazla bid'at ve dalalet kuyularında boğulacaktı.
Müellif İbni Cemre Endülüs'ün Mursiye şehrinde ilimle şöhret bulmuş bir aileye mensuptur. İspanyol Hristiyanları Müslümanların ellerindeki toprakları alınca, orada yaşayan halkta hicret etmek zorunda kalmıştı. İbn Ebî Cemre de yaşadığı yer olan Mursiye'nin kaybedilmesiyle Mısır'a hicret etmek zorunda kalanlardandır.
İbn Ebî Cemre hayatını sade bir şekilde, sünnete ittiba ile yaşayan bir kimse idi. Kendisine teklif edilen kadılık görevini almamıştır.
Sünnete bağlılığı en önemli vazife olarak görür ve zor zamanlarında bile Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetinden ayrılmazdı. Bu sebeple yatmadan önce Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den rivayet edilen duaları okumayı ve sağına uzanarak yatmayı terketmezdi. Bir keresinde sağ tarafında şiddetli bir ağrı ve elem duymuştu. Yatağa yöneldiğinde sağ tarafına yatmak istiyordu lakin ağrısı buna engel oluyordu. Bütün bunlara rağmen Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in Sünnet'ine uymanın bereketini umarak, meşakkatli de olsa sağ tarafına doğru yattı. Daha sonra kendi ifadesiyle, “daha başını yastığa koymadan O'nun (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetinin bereketiyle şiddetli ağrısının kaybolduğunu” hissettiğini söylemiştir.
İbn Ebî Cemre tasavvufi yaşantısı olan birisiydi. Bu sebeple şahsî ibadete çok önem verir ve “halvet” hayatını tercih ederdi. Dünya işlerinden uzaklaşır ve kendisini Rabbisine yakınlaştıracak ilim ve ibadetle meşgul olmaya çalışırdı. Zikirlerini gizli (hafi) olarak yapardı ve böyle yapılmasını isterdi, açıktan (cehrî) zikir yapılmasını ise istemezdi.
Hayatının son yıllarını Kahire'de geçiren İbn Ebî Cemre, hicrî 699 senesinde vefat etmiştir. Kabri, Kahire sınırları içerisinde yer alan Şeyh Taceddin b. Atâullah türbesinin yakınlarında olup ziyarete açıktır.
Allahu Teala hizmetlerini kabul eylesin ve bizleri şefaatine nâil eylesin.
Ali Kara (30 Muharrem-1439 / 20 Ekim 2017)