İkinci El
Gerici olmayan halkımızı, gericiliğin ve yobazlığın baskısı altında tutup ona göz açtırmak istemeyen dar kafalı çıkarcılara, ümmetçilere karşı yaşamı boyunca amansız bir savaşın içindeki usta yazar Nadir Nadi, aydın olması gereken kişilerin de kimi zaman gizli, kimi zaman açıkça bu çıkarcıların yanında yer aldıklarını görünce 'Ben Atatürkçü Değilim' demekten kendini alamamış. 'Ben Atatürkçü Değilim' sözleri, yüksek sesle söyleşmek değil, acı bir haykırıştır. Sözde aydınları, yarı aydınları yüreğinin köşeciğinde hala birazcık yurtseverlik kalmış olanları, hatta 'ihanet' içindekileri uyarabilmek amacına dayalıdır bu çığlık. Gözü dönmüş kanlı bir düşmanlığın ulusu birbirine düşürdüğü, Atatürk'e ve devrimlerine saldırıların coşkunluk içinde doruklara ulaştığı dönemlerde, yüreği sevinçten çatlama kertesine ulaşan yöneticiler görmekteyiz. Bunlara karşı yılmadan savaşım veren bir avuç inançlı yazarın en başındaydı rahmetli Nadir Nadi ustamız. 'İhanet' çemberinin büyüdüğünü görünce yalnızlık içinde umutsuzluğa kapılmamış, sürdürdüğü savaşımı 1965'lerde çığlığa dönüştürmüş; sorumluları sarsarak bilinç uyandırma görevini yerine getirmeye çalışmıştır.
İkinci El
Gerici olmayan halkımızı, gericiliğin ve yobazlığın baskısı altında tutup ona göz açtırmak istemeyen dar kafalı çıkarcılara, ümmetçilere karşı yaşamı boyunca amansız bir savaşın içindeki usta yazar Nadir Nadi, aydın olması gereken kişilerin de kimi zaman gizli, kimi zaman açıkça bu çıkarcıların yanında yer aldıklarını görünce 'Ben Atatürkçü Değilim' demekten kendini alamamış. 'Ben Atatürkçü Değilim' sözleri, yüksek sesle söyleşmek değil, acı bir haykırıştır. Sözde aydınları, yarı aydınları yüreğinin köşeciğinde hala birazcık yurtseverlik kalmış olanları, hatta 'ihanet' içindekileri uyarabilmek amacına dayalıdır bu çığlık. Gözü dönmüş kanlı bir düşmanlığın ulusu birbirine düşürdüğü, Atatürk'e ve devrimlerine saldırıların coşkunluk içinde doruklara ulaştığı dönemlerde, yüreği sevinçten çatlama kertesine ulaşan yöneticiler görmekteyiz. Bunlara karşı yılmadan savaşım veren bir avuç inançlı yazarın en başındaydı rahmetli Nadir Nadi ustamız. 'İhanet' çemberinin büyüdüğünü görünce yalnızlık içinde umutsuzluğa kapılmamış, sürdürdüğü savaşımı 1965'lerde çığlığa dönüştürmüş; sorumluları sarsarak bilinç uyandırma görevini yerine getirmeye çalışmıştır.