Zafer Doruk'un öyküleriyle şehrin ciğerlerine sızıyor, orada yaşayan insanların yaşam biçimleriyle şehrin modernleşen yüzü arasındaki çelişkilere, yabancılaşmaya, ayrımsama ve yanılsama anlarındaki tepki biçimlerine tanık oluyoruz. Ters giden bir şeyler karşısında ya da alışkanlıkların kırılma noktasında karşılaştığımız inceden bir ayrıntı, bizi biryandan gülümsetirken, biryandan da yüreğimizdeki acıyı bastırmaya çalışıyoruz. Öykü kişilerinin, günümüz değerlerini sorgulamak adına geçmişe yaptıkları düşsel yolculuklarla, nicedir özlemini çektiğimiz insani değerleri bir kez daha anımsıyor, son dönemlerde edebiyatımızdan içeri pek giremeyen arka sokak insanlarının, öykü sanatı için tükenmez bir kaynak olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Her öyküsünü, gündelik, sıradan bir ayrıntının izini sürerek insana dair yeni bir ışığa ulaşmak için yazıyor Doruk.
'Çal Dedim Klarnetçi Çocuğa', 'Aşkgüzar' ve 'Soyka'dan sonra rengini ve kokusunu Çukurova'dan alan öyküler toplamının dördüncü ve son kitabı 'Beyaz Atlı Geceler', dili, kurgusu, biçimi yönünden de yazarın deneyim ve olgunluğunu yansıtan öykülerinden oluşuyor...
Zafer Doruk'un öyküleriyle şehrin ciğerlerine sızıyor, orada yaşayan insanların yaşam biçimleriyle şehrin modernleşen yüzü arasındaki çelişkilere, yabancılaşmaya, ayrımsama ve yanılsama anlarındaki tepki biçimlerine tanık oluyoruz. Ters giden bir şeyler karşısında ya da alışkanlıkların kırılma noktasında karşılaştığımız inceden bir ayrıntı, bizi biryandan gülümsetirken, biryandan da yüreğimizdeki acıyı bastırmaya çalışıyoruz. Öykü kişilerinin, günümüz değerlerini sorgulamak adına geçmişe yaptıkları düşsel yolculuklarla, nicedir özlemini çektiğimiz insani değerleri bir kez daha anımsıyor, son dönemlerde edebiyatımızdan içeri pek giremeyen arka sokak insanlarının, öykü sanatı için tükenmez bir kaynak olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Her öyküsünü, gündelik, sıradan bir ayrıntının izini sürerek insana dair yeni bir ışığa ulaşmak için yazıyor Doruk.
'Çal Dedim Klarnetçi Çocuğa', 'Aşkgüzar' ve 'Soyka'dan sonra rengini ve kokusunu Çukurova'dan alan öyküler toplamının dördüncü ve son kitabı 'Beyaz Atlı Geceler', dili, kurgusu, biçimi yönünden de yazarın deneyim ve olgunluğunu yansıtan öykülerinden oluşuyor...