Beyel'in Yas Tutanları

Stok Kodu:
9789944330435
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-12
Çeviren:
Haşim Hüsrevşahi
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9789944330435
625300
Beyel'in Yas Tutanları
Beyel'in Yas Tutanları
22.00

Beyel'in Yas Tutanları, Saedi'nin en önemli eserlerindendir. Toplu öykü formatında yazılan tek bir köyün karanlık serüvenidir anlatılan. Burada yer alan öyküler, İran edebiyatında ve öykücülüğünde büyülü realizmin ilk örneklerinden sayılmaktadır.

Bu eserin dördüncü öyküsü temel alınarak yazılan senaryodan, 1969 yılında sinemaya uyarlanan İnek filmi, Dariyuş Mehrcui'nin usta yönetmenliği ve Ezzetollah Entezami'nin unutulmaz oyunuyla Cannes, Berlin, Moskova, Londra, Los Angeles film festivallerinde gösterime girmiş, önemli eleştiriler almış ve 1971 yılından 32. Venedik Film Festivali'nde ise gümüş levha ödülünü kazanmayı başarmıştır.

“Ramazan kalkıp oturdu, gözyaşlarını yuttu. Güneş yeni ışımış verev vuruyordu ve onların ayakları altında siyah kayalarla kocaman bir uçurum ağız açmıştı. Ramazan, ‘Bak baba! Duyuyor musun? İşte orada!' dedi.

Muhtar çan sesini duydu. Şoför, ‘Neyi diyorsun?' diye sordu.

Ramazan, ‘Sen duymuyor musun? Çanların sesini duymuyor musun?' dedi.

Şoför, ‘Çan sesi mi?' dedi. ‘Bu taraflarda hiç duyulmaz. Bazen, cırcır böcekleri gelir, cadde kenarında toplanır. O da geceleri yani. Şimdi günün tam ortası!'

Beyel'in Yas Tutanları, Saedi'nin en önemli eserlerindendir. Toplu öykü formatında yazılan tek bir köyün karanlık serüvenidir anlatılan. Burada yer alan öyküler, İran edebiyatında ve öykücülüğünde büyülü realizmin ilk örneklerinden sayılmaktadır.

Bu eserin dördüncü öyküsü temel alınarak yazılan senaryodan, 1969 yılında sinemaya uyarlanan İnek filmi, Dariyuş Mehrcui'nin usta yönetmenliği ve Ezzetollah Entezami'nin unutulmaz oyunuyla Cannes, Berlin, Moskova, Londra, Los Angeles film festivallerinde gösterime girmiş, önemli eleştiriler almış ve 1971 yılından 32. Venedik Film Festivali'nde ise gümüş levha ödülünü kazanmayı başarmıştır.

“Ramazan kalkıp oturdu, gözyaşlarını yuttu. Güneş yeni ışımış verev vuruyordu ve onların ayakları altında siyah kayalarla kocaman bir uçurum ağız açmıştı. Ramazan, ‘Bak baba! Duyuyor musun? İşte orada!' dedi.

Muhtar çan sesini duydu. Şoför, ‘Neyi diyorsun?' diye sordu.

Ramazan, ‘Sen duymuyor musun? Çanların sesini duymuyor musun?' dedi.

Şoför, ‘Çan sesi mi?' dedi. ‘Bu taraflarda hiç duyulmaz. Bazen, cırcır böcekleri gelir, cadde kenarında toplanır. O da geceleri yani. Şimdi günün tam ortası!'

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat