Gönül şehrinde oturan, gönül gözüyle gören, gönül diliyle konuşan, gönül kitabından okuyan, birbirine gönül bağıyla bağlanan, gönül terazisiyle tartan, gönülü Allah'ın evi bilen, gönül kazanmayı en büyük ibadet sayan ve nihayet gönülden seven bir milletin inşa ettiği medeniyete "gönül medeniyet"ndenn başka ne ad verilebilir?
Allah, insanın hamurunu yoğururken içine, kendi zatının tecelli edebileceği bir de "ayna" yerleştirmiştir ki biz ona "gönül" diyoruz.
Hayat tarlasının tek mahsulü vardır: Öldükten sonra hayırla anılabilmek... Bunun yolu da gönül kazanmaktan geçer. Ne mutlu ömür sermayesini harap gönülleri tamire sarf edebilenlere...
Gönül şehrinde oturan, gönül gözüyle gören, gönül diliyle konuşan, gönül kitabından okuyan, birbirine gönül bağıyla bağlanan, gönül terazisiyle tartan, gönülü Allah'ın evi bilen, gönül kazanmayı en büyük ibadet sayan ve nihayet gönülden seven bir milletin inşa ettiği medeniyete "gönül medeniyet"ndenn başka ne ad verilebilir?
Allah, insanın hamurunu yoğururken içine, kendi zatının tecelli edebileceği bir de "ayna" yerleştirmiştir ki biz ona "gönül" diyoruz.
Hayat tarlasının tek mahsulü vardır: Öldükten sonra hayırla anılabilmek... Bunun yolu da gönül kazanmaktan geçer. Ne mutlu ömür sermayesini harap gönülleri tamire sarf edebilenlere...