Adı, Bilâl-i Habeşi, köle bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Ömrünün en güzel yıllarını köle olarak yanında çalıştığı adamın zorbalığıyla geçirdi. İmanla özgürlüğe kavuştu ve kalbindeki tüm câhili putları kırdı. Gönlünü ilahi emirlere ve hareketlerini peygamberi yaşama adadı. Dünya hayatının yaklaşık son otuz yılını asil, saygınlık, haysiyet ve erdemlikle geçirdi. Çünkü , bu vakitler sevgililer sevgilisine (s.a.v) âşık olmuştu. Bir gün Habibullah (s.a.v.) bu dünya hayatını tamamlayıp gidince yetim kaldı. Bir umut, bir teselli arayıp Şam diyarına gitti. Şam kendisine yar olmasa da Yar'a (Sevgiliye s.a.v.) kavuşma yeri olacağı umuduyla...
Adı, Bilâl-i Habeşi, köle bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Ömrünün en güzel yıllarını köle olarak yanında çalıştığı adamın zorbalığıyla geçirdi. İmanla özgürlüğe kavuştu ve kalbindeki tüm câhili putları kırdı. Gönlünü ilahi emirlere ve hareketlerini peygamberi yaşama adadı. Dünya hayatının yaklaşık son otuz yılını asil, saygınlık, haysiyet ve erdemlikle geçirdi. Çünkü , bu vakitler sevgililer sevgilisine (s.a.v) âşık olmuştu. Bir gün Habibullah (s.a.v.) bu dünya hayatını tamamlayıp gidince yetim kaldı. Bir umut, bir teselli arayıp Şam diyarına gitti. Şam kendisine yar olmasa da Yar'a (Sevgiliye s.a.v.) kavuşma yeri olacağı umuduyla...