Kemal Kırar'ın kitabı Bildiğimiz Gibi Değil!, A7 Kitap'tan çıktı…
Bildiğimiz Gibi Değil!'in sayfaları arasında, okura, “Allah Allah, ben bunu bilmiyordum/böyle bilmiyordum” dedirtecek otuz iki -tekmili birden- hikâye-anekdot var: hem de her biri görselleriyle bezenmiş olarak… Kitap, enteresan olayların düzgün cümle kalıpları ve Türkçenin incelikleriyle örülmesinden oluşuyor…
"Namık Kemal, Gelibolu'da yazmaya başlayıp İstanbul'da tamamladığı eserini Sirac gazetesinde yayımlamak ister... Gazetenin editörüne, evvela 'Vatan' daha sonra da 'Silistre' ismini alan oyunun ismi için de 'Vatan' yahut 'Silistre' (ya Vatan ya da Silistre) olabileceği notunu iletir…
Editör, işini sağlama almak için olmalı ki -her ihtimale karşı- hepsini kullanır?!"
Bildiğimiz Gibi Değil!, “Bilinenler”i, “Az Bilinenler”i ve “Yanlış Bilinenler”i anlatıyor…
Kemal Kırar'ın kitabı Bildiğimiz Gibi Değil!, A7 Kitap'tan çıktı…
Bildiğimiz Gibi Değil!'in sayfaları arasında, okura, “Allah Allah, ben bunu bilmiyordum/böyle bilmiyordum” dedirtecek otuz iki -tekmili birden- hikâye-anekdot var: hem de her biri görselleriyle bezenmiş olarak… Kitap, enteresan olayların düzgün cümle kalıpları ve Türkçenin incelikleriyle örülmesinden oluşuyor…
"Namık Kemal, Gelibolu'da yazmaya başlayıp İstanbul'da tamamladığı eserini Sirac gazetesinde yayımlamak ister... Gazetenin editörüne, evvela 'Vatan' daha sonra da 'Silistre' ismini alan oyunun ismi için de 'Vatan' yahut 'Silistre' (ya Vatan ya da Silistre) olabileceği notunu iletir…
Editör, işini sağlama almak için olmalı ki -her ihtimale karşı- hepsini kullanır?!"
Bildiğimiz Gibi Değil!, “Bilinenler”i, “Az Bilinenler”i ve “Yanlış Bilinenler”i anlatıyor…