Varoluşun soylu öyküsünü her okunuşta farklı anlam derinliğinde okuyucusuna sunan edebi metinler, çağın ruhunu kendi tarihsel bütünlüğü içinde yansıtan bir farkındalıklar bütünüdür. Nitekim insan, kendi gerçekliğini sanatın sınır tanımaz soylu evreninde keşfettikçe varlığını yeniden kavrayarak dünyaya kök salar. Bu durum insanı, sıradanlaşan yaşam algısının dışına çıkararak onu yaratıcı kılar.
Bu bağlamda bir düşün ve eylem insanı olan Halide Edip Adıvar'ın romanları, öznel anlamda türk milletinin, genel anlamda ise bütün insanlığın yaşadığı tarihsel ve toplumsal olayları yansıtan bir aynadır. Bu çalışmada Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında romancılığı ile ön plana çıkan Halide Edip Adıvar'ın romanları yapı ve izleksel kurgusu açısından "Bireysel ve Psikolojik İzlekli Romanlar, Yeniden Kuruluş ve Kurtuluş Savaşı İzlekli Romanlar ve Töre ve Toplumsal İzlekli Romanlar" olmak üzere üç ana başlık altında irdelenerek yazarın şahsi mitiyle çağın ruhu arasındaki yankı ve yansımaları dikkatlere sunuldu.
Varoluşun soylu öyküsünü her okunuşta farklı anlam derinliğinde okuyucusuna sunan edebi metinler, çağın ruhunu kendi tarihsel bütünlüğü içinde yansıtan bir farkındalıklar bütünüdür. Nitekim insan, kendi gerçekliğini sanatın sınır tanımaz soylu evreninde keşfettikçe varlığını yeniden kavrayarak dünyaya kök salar. Bu durum insanı, sıradanlaşan yaşam algısının dışına çıkararak onu yaratıcı kılar.
Bu bağlamda bir düşün ve eylem insanı olan Halide Edip Adıvar'ın romanları, öznel anlamda türk milletinin, genel anlamda ise bütün insanlığın yaşadığı tarihsel ve toplumsal olayları yansıtan bir aynadır. Bu çalışmada Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında romancılığı ile ön plana çıkan Halide Edip Adıvar'ın romanları yapı ve izleksel kurgusu açısından "Bireysel ve Psikolojik İzlekli Romanlar, Yeniden Kuruluş ve Kurtuluş Savaşı İzlekli Romanlar ve Töre ve Toplumsal İzlekli Romanlar" olmak üzere üç ana başlık altında irdelenerek yazarın şahsi mitiyle çağın ruhu arasındaki yankı ve yansımaları dikkatlere sunuldu.