Bilgi felsefesi ya da yaygın kullanımıyla epistemoloji, felsefenin, metafizik ya da varlık felsefesiyle birlikte, iki temel disiplininden biridir. Modern uygarlığı belirleyen en temel unsurun bilgi ve bilim olması nedeniyle, bilgi felsefesi Yeniçağ'dan itibaren, varlık felsefesinin önüne geçmiş, modern zamanların bütün filozofları, bilgi konusunu enine boyuna ele almışlardır. Bilgi Felsefesi, günümüz toplumunda giderek daha büyük bir önem kazanan bilgi konusunu hem sistematik/problematik hem de tarihsel olarak, alabildiğine açık ve anlaşılır bir biçimde ele almaktadır. Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde bilgi konusu, bilgiyle ilintili bütün kavram ve problemler üzerinden ele alınmakta, bilginin nasıl anlaşılması gerektiği, kaynağı, imkânı, sınırları ve doğruluğu tartışılmaktadır. İkinci bölüm, bilgi konusunun İkçağ, Ortaçağ ve Yeniçağ'da Platon, Aristoteles, Descartes, Locke, Hume ve Kant gibi filozoflar tarafından nasıl ele alındığını gözler önüne sermektedir. Üçüncü bölüm ise klasik epistemolojiye bir tepki olarak gelişen Kıta epistemolojisinin bilgi konusuna yaklaşımını özellikle fenomenoloji, hermeneutik, postmodernizm, eleştirel kuram ve feminist epistemoloji üzerinden ele almaktadır.
Bilgi felsefesi ya da yaygın kullanımıyla epistemoloji, felsefenin, metafizik ya da varlık felsefesiyle birlikte, iki temel disiplininden biridir. Modern uygarlığı belirleyen en temel unsurun bilgi ve bilim olması nedeniyle, bilgi felsefesi Yeniçağ'dan itibaren, varlık felsefesinin önüne geçmiş, modern zamanların bütün filozofları, bilgi konusunu enine boyuna ele almışlardır. Bilgi Felsefesi, günümüz toplumunda giderek daha büyük bir önem kazanan bilgi konusunu hem sistematik/problematik hem de tarihsel olarak, alabildiğine açık ve anlaşılır bir biçimde ele almaktadır. Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde bilgi konusu, bilgiyle ilintili bütün kavram ve problemler üzerinden ele alınmakta, bilginin nasıl anlaşılması gerektiği, kaynağı, imkânı, sınırları ve doğruluğu tartışılmaktadır. İkinci bölüm, bilgi konusunun İkçağ, Ortaçağ ve Yeniçağ'da Platon, Aristoteles, Descartes, Locke, Hume ve Kant gibi filozoflar tarafından nasıl ele alındığını gözler önüne sermektedir. Üçüncü bölüm ise klasik epistemolojiye bir tepki olarak gelişen Kıta epistemolojisinin bilgi konusuna yaklaşımını özellikle fenomenoloji, hermeneutik, postmodernizm, eleştirel kuram ve feminist epistemoloji üzerinden ele almaktadır.
