Bu kitap, ülkemizde Bilim Tarihi eğitimi verilen dört fakülteden ilki olan Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde gerçekleştirme şansını bulduğum doktora çalışmama dayanmaktadır. Cumhuriyet Döneminde bilimin her alanında çalışma olanağına kavuşan Türk Kadınlarının varlığını, katkılarını ve bu katkının boyutlarını saptamak ve irdelemek için çaba gösterdim ve bulgularımı paylaşmak için olabildiğince güncelleştirerek kitaplaştırdım. Farklı alanlardaki eğitimlerim ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesindeki öğretim deneyimlerimin, bana konuyu hem toplumsal, hem de fen alanında söz söyleme şansı olan bir kişi olarak inceleme olanağı sağladığına inanıyorum. Mühendis, eğitimci ve bilim tarihçisi kimliklerimle, akademik yaşamın farklı kesimlerinde bulunan hocalarıma ulaşmayı ve görüşlerini onlarla özdeşleşmeye çalışarak anlamayı denedim. Kitap, hem yerel hem de evrensel en son istatistikleri, Osmanlıdan günümüze Türk Kadınının eğitim serüveninin ana hatlarını içermekte ve önemli bilim kadınlarının biyografileriyle, bilimde kadın olmak konusundaki fikirlerini aktarmaktadır. Bu anlamda, gelecekte kadınların bilimde daha çok yer alabilmeleri için yapılması gerekenleri en yetkili ağızlardan aktaran bir çalışmadır ve çok önemli bir kaynak olarak okunabilir.
Kadın konusundaki tüm kuruluşların, sosyoloji ve kadın araştırmaları alanında eğitim yapan öğretim üyesi ve öğrencilerin çok ilgisini çekeceğine eminim. Bilime ciddi katkı vermiş, 25'i hayatta olmayan toplam 82 bilim kadını çalışmamda yer aldı. Memnuniyetle belirtmeliyim ki bu sayının çok daha fazla olduğu tartışma götürmez, bilimsel anlamda yapılmış ilk bütüncül çalışma olduğu için bir çerçeve çizmeyi amaçlamaktadır. Türk Bilim Kadınlarının profili, sorunları ve kadının bilimde daha çok yer alması konusundaki sorularımı cesurca yanıtlama nezaketini göstererek, çok önemli katkıda bulunan değerli hocalarıma da içtenlikle teşekkür ediyor ve minnettarlığımı belirtmeyi bir görev sayıyorum.
Bu kitap, ülkemizde Bilim Tarihi eğitimi verilen dört fakülteden ilki olan Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde gerçekleştirme şansını bulduğum doktora çalışmama dayanmaktadır. Cumhuriyet Döneminde bilimin her alanında çalışma olanağına kavuşan Türk Kadınlarının varlığını, katkılarını ve bu katkının boyutlarını saptamak ve irdelemek için çaba gösterdim ve bulgularımı paylaşmak için olabildiğince güncelleştirerek kitaplaştırdım. Farklı alanlardaki eğitimlerim ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesindeki öğretim deneyimlerimin, bana konuyu hem toplumsal, hem de fen alanında söz söyleme şansı olan bir kişi olarak inceleme olanağı sağladığına inanıyorum. Mühendis, eğitimci ve bilim tarihçisi kimliklerimle, akademik yaşamın farklı kesimlerinde bulunan hocalarıma ulaşmayı ve görüşlerini onlarla özdeşleşmeye çalışarak anlamayı denedim. Kitap, hem yerel hem de evrensel en son istatistikleri, Osmanlıdan günümüze Türk Kadınının eğitim serüveninin ana hatlarını içermekte ve önemli bilim kadınlarının biyografileriyle, bilimde kadın olmak konusundaki fikirlerini aktarmaktadır. Bu anlamda, gelecekte kadınların bilimde daha çok yer alabilmeleri için yapılması gerekenleri en yetkili ağızlardan aktaran bir çalışmadır ve çok önemli bir kaynak olarak okunabilir.
Kadın konusundaki tüm kuruluşların, sosyoloji ve kadın araştırmaları alanında eğitim yapan öğretim üyesi ve öğrencilerin çok ilgisini çekeceğine eminim. Bilime ciddi katkı vermiş, 25'i hayatta olmayan toplam 82 bilim kadını çalışmamda yer aldı. Memnuniyetle belirtmeliyim ki bu sayının çok daha fazla olduğu tartışma götürmez, bilimsel anlamda yapılmış ilk bütüncül çalışma olduğu için bir çerçeve çizmeyi amaçlamaktadır. Türk Bilim Kadınlarının profili, sorunları ve kadının bilimde daha çok yer alması konusundaki sorularımı cesurca yanıtlama nezaketini göstererek, çok önemli katkıda bulunan değerli hocalarıma da içtenlikle teşekkür ediyor ve minnettarlığımı belirtmeyi bir görev sayıyorum.
