Önsöz 1934'te yazdığım -korkarım çok kısa - ilk önsözde, o zamanki felsefi ğeilimlere, özellikle de dil felsefesine ve o dönemin dil çözümleme okuluna yaklaşımımı açıklamaya çalıştım. Bu yeni önsözde ise, günümüzdeki sorunlara ve bugünkü her iki dil çözümleme okuluna yaklaşımımı ortaya koymak istiyorum. O zamanlar olduğu gibi bugün de, dil çözümleyicilerinin benim için önemi vardır; yalnızca karşıt olarak değil, aynı zamanda, felsefede akılcılık geleneğinden bir şeyleri sürdüren biricik felsefeciler olarak göründüklerinden...
Önsöz 1934'te yazdığım -korkarım çok kısa - ilk önsözde, o zamanki felsefi ğeilimlere, özellikle de dil felsefesine ve o dönemin dil çözümleme okuluna yaklaşımımı açıklamaya çalıştım. Bu yeni önsözde ise, günümüzdeki sorunlara ve bugünkü her iki dil çözümleme okuluna yaklaşımımı ortaya koymak istiyorum. O zamanlar olduğu gibi bugün de, dil çözümleyicilerinin benim için önemi vardır; yalnızca karşıt olarak değil, aynı zamanda, felsefede akılcılık geleneğinden bir şeyleri sürdüren biricik felsefeciler olarak göründüklerinden...