“Ben, Bilitis, kaynakların denizden fışkırdığı, ırmakların taş yataklarda aktığı ülkede doğdum... Şafak gibi hüzünlü Byblos şarkılarını annemden öğrendim... Kypre'de Astarte'ye taptım. Lesbos'da Psappha'yı tanıdım. Hep sevdalarımın şarkılarını söyledim. Yolcu, iyi yaşamışsam kızına söyle...“
Bilitis: “ince aşklar“ın kadını. Söğüt dallarıyla kızların saçlarının birbirine karıştığı bir coğrafyada yaşadı. Ege'nin rüzgarlarıyla beslenen “yaman“ kızlardandı. O, aşklarının şarkılarını söyledi. Belki vardı, belki de rüya... Tıpkı aşklar gibi.
“Ben, Bilitis, kaynakların denizden fışkırdığı, ırmakların taş yataklarda aktığı ülkede doğdum... Şafak gibi hüzünlü Byblos şarkılarını annemden öğrendim... Kypre'de Astarte'ye taptım. Lesbos'da Psappha'yı tanıdım. Hep sevdalarımın şarkılarını söyledim. Yolcu, iyi yaşamışsam kızına söyle...“
Bilitis: “ince aşklar“ın kadını. Söğüt dallarıyla kızların saçlarının birbirine karıştığı bir coğrafyada yaşadı. Ege'nin rüzgarlarıyla beslenen “yaman“ kızlardandı. O, aşklarının şarkılarını söyledi. Belki vardı, belki de rüya... Tıpkı aşklar gibi.