“İnsanların sevdadan habersiz oldukları zamanlarda; bir erkek, bir kızı sevmiş. Ardından ‘sevmiş' kulaktan kulağa yayılmış. Sevmiş, sevmiş… Sonunda ‘sevmiş' o kadar duyulmuş ve büyümüş ki boyutu hiçbir şekilde ölçülemez olmuş. Ta ki bir gün, iki aşık birbirine sarılana dek. İşte o an biri diğerine şunu söylemiş; ‘Öyle güzel sarıldın ki sevmiş kadar oldun.' O günden sonra sarılmak, sevginin göstergesi olmuş. Dilleriyle sevgilerini anlatamayanlar, sarılarak anlatmışlar. Ve bazı insanlar hayatları boyunca hep, sevmiş…”
“İnsanların sevdadan habersiz oldukları zamanlarda; bir erkek, bir kızı sevmiş. Ardından ‘sevmiş' kulaktan kulağa yayılmış. Sevmiş, sevmiş… Sonunda ‘sevmiş' o kadar duyulmuş ve büyümüş ki boyutu hiçbir şekilde ölçülemez olmuş. Ta ki bir gün, iki aşık birbirine sarılana dek. İşte o an biri diğerine şunu söylemiş; ‘Öyle güzel sarıldın ki sevmiş kadar oldun.' O günden sonra sarılmak, sevginin göstergesi olmuş. Dilleriyle sevgilerini anlatamayanlar, sarılarak anlatmışlar. Ve bazı insanlar hayatları boyunca hep, sevmiş…”