İslâm tarihinin erken dönemlerinde Hz. Peygamber (sas)'in savaşlarını içeren rivayet malzemesine dayanan Meğazi kitapları ile başlayıp daha sonra Hz. Peygamber (sas)'in hayatına dair rivayetlerin derlendiği klasik bir edebi tür haline gelen Siret/Siyer, İslam tarihi boyunca Hz. Peygamber (sas)'in biyografisine dair çalışmaların ana malzemesini oluşturmuştur. Günümüzde de yine ana kaynak bu rivayet malzemesidir. Fakat günümüz biyografi ve tarih yazıcılığının geldiği noktaya bakılınca; klasik ve çağdaş Siyer yazıcılığının, kaynak, yöntem ve yorum sorunları açısından yeniden değerlendirme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Klasik Siyer literatürünü, bu günün paradigmalarıyla eleştirmek ve değerlendirmek anakronizm olur. Fakat günümüz Siyer yazıcılığını, çağdaş Tarih yazıcılığının birikimi ve seviyesi doğrultusunda değerlendirmekten ve bu birikimden yararlanmaktan da kaçmamayız.
İslâm tarihinin erken dönemlerinde Hz. Peygamber (sas)'in savaşlarını içeren rivayet malzemesine dayanan Meğazi kitapları ile başlayıp daha sonra Hz. Peygamber (sas)'in hayatına dair rivayetlerin derlendiği klasik bir edebi tür haline gelen Siret/Siyer, İslam tarihi boyunca Hz. Peygamber (sas)'in biyografisine dair çalışmaların ana malzemesini oluşturmuştur. Günümüzde de yine ana kaynak bu rivayet malzemesidir. Fakat günümüz biyografi ve tarih yazıcılığının geldiği noktaya bakılınca; klasik ve çağdaş Siyer yazıcılığının, kaynak, yöntem ve yorum sorunları açısından yeniden değerlendirme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Klasik Siyer literatürünü, bu günün paradigmalarıyla eleştirmek ve değerlendirmek anakronizm olur. Fakat günümüz Siyer yazıcılığını, çağdaş Tarih yazıcılığının birikimi ve seviyesi doğrultusunda değerlendirmekten ve bu birikimden yararlanmaktan da kaçmamayız.
