"...Ayrıca, maddiyat da çok sorun değildir bir kadın için ama erkek; mutlaka sistemin içinde olan, her pisliğin altından yargının eline düşmeden sıyrılabilen, her işin içinden pişkince çıkabilen, hareket eden, konuşan, gururlu ama onuru ve canı olmayan, ölü, bir hacıyatmaz olmalıdır. Böyle olsun istemezler onlar da. Bir holding yönetim kurulu başkan yardımcısının; vücutlarını, akıntıya karşı yüzen, bildik tufaya gelmeyen, aşikâr olana savaş açan, böyle bir sistemden çaldığı her dakikayı zafer olarak gören, belki de bildiği bir şeyler yüzünden, tuttuğu yolun devam edilecek tek yol olduğuna inanan, tek başına duran, bunun bedelini de el açmadan ödeyen, kendi tarzında, akıllı bir adamdan daha fazla hak ettiğini elbette düşünmezler. Onun kadar hak ettiğinden bile emin değillerdir. Başarılı bir erkeğin de "şeytanın oğlu" olabileceğinden kuşkuları yoktur, ama hayatın doğal akışı bunu gerektirdiği için, seçimlerini bu yönde yapmak zorunda kalırlar. Dürüst olsun, deyip, en üçkâğıtçı erkeği seçmek için özen gösterirler. Yaşamda ancak onların ayakta kalabileceğini bilirler...."
"...Ayrıca, maddiyat da çok sorun değildir bir kadın için ama erkek; mutlaka sistemin içinde olan, her pisliğin altından yargının eline düşmeden sıyrılabilen, her işin içinden pişkince çıkabilen, hareket eden, konuşan, gururlu ama onuru ve canı olmayan, ölü, bir hacıyatmaz olmalıdır. Böyle olsun istemezler onlar da. Bir holding yönetim kurulu başkan yardımcısının; vücutlarını, akıntıya karşı yüzen, bildik tufaya gelmeyen, aşikâr olana savaş açan, böyle bir sistemden çaldığı her dakikayı zafer olarak gören, belki de bildiği bir şeyler yüzünden, tuttuğu yolun devam edilecek tek yol olduğuna inanan, tek başına duran, bunun bedelini de el açmadan ödeyen, kendi tarzında, akıllı bir adamdan daha fazla hak ettiğini elbette düşünmezler. Onun kadar hak ettiğinden bile emin değillerdir. Başarılı bir erkeğin de "şeytanın oğlu" olabileceğinden kuşkuları yoktur, ama hayatın doğal akışı bunu gerektirdiği için, seçimlerini bu yönde yapmak zorunda kalırlar. Dürüst olsun, deyip, en üçkâğıtçı erkeği seçmek için özen gösterirler. Yaşamda ancak onların ayakta kalabileceğini bilirler...."