Bir zamanlar kutsal meslek olarak bilinen hekimliğin saygınlığı hızla azalmaya başladı. Bugün doktor denince, hayat kurtaran, dertlere deva bulan kişiler değil; bıçak parası alan, hastanede yüzüne bile bakmadığı hastalara muayenehanede candan ilgi gösteren, ilaç firmalarının bir dediğini iki etmeyen kimseler anlaşılıyor. Tıptaki yozlaşmada, başta ettikleri yemini unutan bazı doktorların bizzat kendileri olmak üzere, oy peşinde koşan popülist siyasetçi ve bürokratların, kişiliğini yitirmiş üniversitelerin, boğazlarına kadar politikaya batmış tabip odalarının, tek amaçları daha çok kar etmek olan ilaç endüstrisinin de önemli katkıları var. Sonuç ise gerçekten acıklı! Tıp komada, doktorlar depresyonda, hastalar teyakkuzda. İlaç endüstrisinde ise işler tıkırında! Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Bir İki Üç Tıp diyerek bu kötü gidişe nokta koymak istiyor. Hala vicdanına söz geçirebilen meslektaşlarını mücadeleye çağırıyor!
Bir zamanlar kutsal meslek olarak bilinen hekimliğin saygınlığı hızla azalmaya başladı. Bugün doktor denince, hayat kurtaran, dertlere deva bulan kişiler değil; bıçak parası alan, hastanede yüzüne bile bakmadığı hastalara muayenehanede candan ilgi gösteren, ilaç firmalarının bir dediğini iki etmeyen kimseler anlaşılıyor. Tıptaki yozlaşmada, başta ettikleri yemini unutan bazı doktorların bizzat kendileri olmak üzere, oy peşinde koşan popülist siyasetçi ve bürokratların, kişiliğini yitirmiş üniversitelerin, boğazlarına kadar politikaya batmış tabip odalarının, tek amaçları daha çok kar etmek olan ilaç endüstrisinin de önemli katkıları var. Sonuç ise gerçekten acıklı! Tıp komada, doktorlar depresyonda, hastalar teyakkuzda. İlaç endüstrisinde ise işler tıkırında! Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta Bir İki Üç Tıp diyerek bu kötü gidişe nokta koymak istiyor. Hala vicdanına söz geçirebilen meslektaşlarını mücadeleye çağırıyor!