Üniversitelerin araştırma laboratuvarlarında, günümüzün en ileri teknikleri kullanılsa ve hatta geleceğin teknolojileri yaratılsa da, her birinin geçmişle bir bağı ve geçmişe bir borcu vardır. Dolayısıyla her laboratuvarın içinden doğrudan ya da dolaylı olarak bilim tarihi geçer.
Reşit Canbeyli bu kitapta, birbirine sarmalanmış üç ana konuyu: bilim tarihi bağlamında laboratuvarları ve deneycilik geleneğini, kendi laboratuvarının kuruluşunu ve kişisel öyküsünü anlatıyor. Ülkemizde ve dünyada bilimin yapılış biçimini ve laboratuvarların işleyişini kitabının odağına alarak Türk bilim tarihine bir not düşüyor. Onun laboratuvarının içinden sadece bilim tarihi geçmiyor aynı zamada 12 Eylül rejiminin yarattığı YÖK de geçiyor.
Bir Laboratuvar, bilimle uğraşmanın yalnızca başkalarının yaptıklarını aktarıp özetlemekten ibaret olamayacağını; bilimin düz bir çizgide, yanlışlara düşmeden yapılan, coşkusuz ve bütünüyle duygulardan yoksun bir faaliyet olarak görülemeyeceğini savunuyor. Genç bilimcilere bilim heyecanını, tutkusunu ve hatta kuşkusunu aşılamakta laboratuvarların önemini vurguluyor.
Üniversitelerin araştırma laboratuvarlarında, günümüzün en ileri teknikleri kullanılsa ve hatta geleceğin teknolojileri yaratılsa da, her birinin geçmişle bir bağı ve geçmişe bir borcu vardır. Dolayısıyla her laboratuvarın içinden doğrudan ya da dolaylı olarak bilim tarihi geçer.
Reşit Canbeyli bu kitapta, birbirine sarmalanmış üç ana konuyu: bilim tarihi bağlamında laboratuvarları ve deneycilik geleneğini, kendi laboratuvarının kuruluşunu ve kişisel öyküsünü anlatıyor. Ülkemizde ve dünyada bilimin yapılış biçimini ve laboratuvarların işleyişini kitabının odağına alarak Türk bilim tarihine bir not düşüyor. Onun laboratuvarının içinden sadece bilim tarihi geçmiyor aynı zamada 12 Eylül rejiminin yarattığı YÖK de geçiyor.
Bir Laboratuvar, bilimle uğraşmanın yalnızca başkalarının yaptıklarını aktarıp özetlemekten ibaret olamayacağını; bilimin düz bir çizgide, yanlışlara düşmeden yapılan, coşkusuz ve bütünüyle duygulardan yoksun bir faaliyet olarak görülemeyeceğini savunuyor. Genç bilimcilere bilim heyecanını, tutkusunu ve hatta kuşkusunu aşılamakta laboratuvarların önemini vurguluyor.