“Ressam Paul Klee kelimenin en yalın anlamıyla bir öğretmendi. “Öğretmek” terimi Gotik dilindeki “taiku-işaret” teriminden gelir. Öğretmenin görevi çoğunluğun fark etmediğini görmektir. O bir işaret okuyucudur. Walter Gropius, Alman Bauhaus'un müfredatını oluştururken öğretmen sözcüğünü en temel anlamıyla ele aldı. Bu okulda ders veren Kandinsky, Klee, Feininger, Moholy-Nagy, Schlemmer ve Albers imgeleri, yüzyıllardır süregelen edebî alegori geleneğinin gölgesinde kalmış olan köklü görsel ve yapısal bir düzenin işaretleri olarak ele aldılar. Bu yön verici topluluk içerisinde Paul Klee, doğa işaretlerini etüt etmede yeni yollar göstermeyi görev edindi.”
“Ressam Paul Klee kelimenin en yalın anlamıyla bir öğretmendi. “Öğretmek” terimi Gotik dilindeki “taiku-işaret” teriminden gelir. Öğretmenin görevi çoğunluğun fark etmediğini görmektir. O bir işaret okuyucudur. Walter Gropius, Alman Bauhaus'un müfredatını oluştururken öğretmen sözcüğünü en temel anlamıyla ele aldı. Bu okulda ders veren Kandinsky, Klee, Feininger, Moholy-Nagy, Schlemmer ve Albers imgeleri, yüzyıllardır süregelen edebî alegori geleneğinin gölgesinde kalmış olan köklü görsel ve yapısal bir düzenin işaretleri olarak ele aldılar. Bu yön verici topluluk içerisinde Paul Klee, doğa işaretlerini etüt etmede yeni yollar göstermeyi görev edindi.”