Yaratan kim, yaratılan kimdir? Ne edebiyattır, ne değildir? Gerçek nedir, sahte nedir? Genellikle bunlara verecek cevaplarımız var gibidir. Ya tüm bunların birbirine karıştığı, cevapların öyle kolayca verilemediği durumlar, zamanlar yok mudur? Peter Carey işte o gölgeli, hem de koyu gölgeli alanlarda, yaratılanın yaratanı yarattığı o tekinsiz kıyılarda, gerçek ile sahte, edebiyat ile edebiyat olmayan arasındaki gelgitlerde keyifle dolaşıp okuru da o edebiyat adasının her koyunda maceralı bir geziye çıkarıyor. Edebiyat âleminde her daim sahte imzalarla gerçek yapıtlar üretilmiş, camianın direkleri sallanmaya çalışılmış, edebiyat adına korsan gösteriler düzenlenmiştir. İki Booker ödüllü Peter Carey de Avustralya'da 1943'te yaşanan Ern Malley Hilesi'nden esinlenerek ve onun temel olay örgüsünü ve şiirlerini kullanarak yarattığı Bob McCorkle Hilesi ile okurunu edebiyat ve edebiyat âlemi üzerine düşündürüyor. Ayrıca yazar, "Zavallıyı seyrettim, yarattığım hilkat garibesini. Yatağın perdesini kaldırdı ve gözlerini, eğer onlara göz denebilirse, üzerime mıhladı" diyen Mary Shelley'e bir selam da çakıyor. Ancak bu kez yaratığın adı Frankenstein değil, Bob McCorkle ya da Cristopher Chubb. Baktığınız yere göre değişir! Bir editör, iki şair Malezya'da Rilke vasıtasıyla milyonda bir gerçekleşebilecek bir karşılaşma yaşarsa ve onları bir araya getiren iyi şiir tutkusu ve arayışı olursa ortaya ne çıkar? Elbette şiir gibi bir roman. Her kafiyesi, her cinası iyi düşünülmüş, dokusu sıkı örülmüş, zekice olduğu kadar eğlenceli, eğlenceli olduğu kadar entelektüel bir eser.
Yaratan kim, yaratılan kimdir? Ne edebiyattır, ne değildir? Gerçek nedir, sahte nedir? Genellikle bunlara verecek cevaplarımız var gibidir. Ya tüm bunların birbirine karıştığı, cevapların öyle kolayca verilemediği durumlar, zamanlar yok mudur? Peter Carey işte o gölgeli, hem de koyu gölgeli alanlarda, yaratılanın yaratanı yarattığı o tekinsiz kıyılarda, gerçek ile sahte, edebiyat ile edebiyat olmayan arasındaki gelgitlerde keyifle dolaşıp okuru da o edebiyat adasının her koyunda maceralı bir geziye çıkarıyor. Edebiyat âleminde her daim sahte imzalarla gerçek yapıtlar üretilmiş, camianın direkleri sallanmaya çalışılmış, edebiyat adına korsan gösteriler düzenlenmiştir. İki Booker ödüllü Peter Carey de Avustralya'da 1943'te yaşanan Ern Malley Hilesi'nden esinlenerek ve onun temel olay örgüsünü ve şiirlerini kullanarak yarattığı Bob McCorkle Hilesi ile okurunu edebiyat ve edebiyat âlemi üzerine düşündürüyor. Ayrıca yazar, "Zavallıyı seyrettim, yarattığım hilkat garibesini. Yatağın perdesini kaldırdı ve gözlerini, eğer onlara göz denebilirse, üzerime mıhladı" diyen Mary Shelley'e bir selam da çakıyor. Ancak bu kez yaratığın adı Frankenstein değil, Bob McCorkle ya da Cristopher Chubb. Baktığınız yere göre değişir! Bir editör, iki şair Malezya'da Rilke vasıtasıyla milyonda bir gerçekleşebilecek bir karşılaşma yaşarsa ve onları bir araya getiren iyi şiir tutkusu ve arayışı olursa ortaya ne çıkar? Elbette şiir gibi bir roman. Her kafiyesi, her cinası iyi düşünülmüş, dokusu sıkı örülmüş, zekice olduğu kadar eğlenceli, eğlenceli olduğu kadar entelektüel bir eser.