9789758724802
432414
https://www.kitapvekahve.com/bir-sevda-terapisi
Bir Sevda Terapisi
10.00
Birbirini gerçekten seven bir kadın ve bir adam... Yer yer
birbirini tamamlayan yer yer de farklılaşan iki mizaçta bir derin sevda...
Bir süre sonra, her fani gibi onlar da, ilişkilerinde sorunlar yaşamaya başlarlar... Belki derinlikli belki derinliksiz sorunlardır
bunlar ama sorundur sonuçta...Sert bir kavganın ardından ortak bir karar alırlar: En az otuz üç günü, birbirleriyle hiçbir şekilde görüşmeden geçireceklerdir. Bu sürenin ilk üç günü zihin toplamayla geçirildikten sonra, geriye kalan bir ayda, sadece yazışacaklardır birbirleriyle. Bir gün biri yazacaktır, bir gün öbürü.
Telefonlaşmanın bile olmadığı, sadece satırlarda vücut bulacakları bir süredir bu. Sanki soyut iki varlıktırlar artık.
Bir aylık yazışma devresinin sonunda -yine ortak bir kararla- ya
süreyi biraz daha uzatacak ya da tekrar bir araya geleceklerdir.
Böylece kendilerini tamamen hasret, duygusallık ve romantizm dolu gerçeküstü bir dünyaya hapsederler...
Yaptıkları işin mantıklılığı ya da mantıksızlığı kimi ne ilgilendirir ki? Onların dünyasıdır bu! İki kişilik bir dünya!
Bazen bilge bir filozoftan farkları kalmaz, bazen de sokaktaki herhangi bir insan kadar basit ve yüzeysel düşünüp şaşırtırlar
birbirlerini. Anılara gömülürler; sık sık ‘‘hatırlıyor musun...'' diye başlayan cümleler kurmak özlem ateşlerinin üzerine serpilen minik su damlacıklarıdır sanki. Dar bir dünyanın anaforunda hasretin de iyice abarttığı çelişkiler, tutarsızlıklar, kahırlanmalarla, umutlar, sevinçler, hayranlıklar,
övgüler, sıcaklıklar, şefkatler, dürüstlükler atbaşı gider.
İnsandırlar sonuçta. Herkes kadar, hepimiz kadar insan işte...
Gerçek bir sevda ama gerçeküstü bir dünyada yaşanan...
Birbirini gerçekten seven bir kadın ve bir adam... Yer yer
birbirini tamamlayan yer yer de farklılaşan iki mizaçta bir derin sevda...
Bir süre sonra, her fani gibi onlar da, ilişkilerinde sorunlar yaşamaya başlarlar... Belki derinlikli belki derinliksiz sorunlardır
bunlar ama sorundur sonuçta...Sert bir kavganın ardından ortak bir karar alırlar: En az otuz üç günü, birbirleriyle hiçbir şekilde görüşmeden geçireceklerdir. Bu sürenin ilk üç günü zihin toplamayla geçirildikten sonra, geriye kalan bir ayda, sadece yazışacaklardır birbirleriyle. Bir gün biri yazacaktır, bir gün öbürü.
Telefonlaşmanın bile olmadığı, sadece satırlarda vücut bulacakları bir süredir bu. Sanki soyut iki varlıktırlar artık.
Bir aylık yazışma devresinin sonunda -yine ortak bir kararla- ya
süreyi biraz daha uzatacak ya da tekrar bir araya geleceklerdir.
Böylece kendilerini tamamen hasret, duygusallık ve romantizm dolu gerçeküstü bir dünyaya hapsederler...
Yaptıkları işin mantıklılığı ya da mantıksızlığı kimi ne ilgilendirir ki? Onların dünyasıdır bu! İki kişilik bir dünya!
Bazen bilge bir filozoftan farkları kalmaz, bazen de sokaktaki herhangi bir insan kadar basit ve yüzeysel düşünüp şaşırtırlar
birbirlerini. Anılara gömülürler; sık sık ‘‘hatırlıyor musun...'' diye başlayan cümleler kurmak özlem ateşlerinin üzerine serpilen minik su damlacıklarıdır sanki. Dar bir dünyanın anaforunda hasretin de iyice abarttığı çelişkiler, tutarsızlıklar, kahırlanmalarla, umutlar, sevinçler, hayranlıklar,
övgüler, sıcaklıklar, şefkatler, dürüstlükler atbaşı gider.
İnsandırlar sonuçta. Herkes kadar, hepimiz kadar insan işte...
Gerçek bir sevda ama gerçeküstü bir dünyada yaşanan...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.