Ürün Adı | : | Bir Yılbaşı Öyküsü |
Yayınevi | : | Yazılama Yayınevi |
Yazar | : | Vladimir Dudintsev |
Kategori | : | Öykü,Rus Edebiyatı,Dünya Edebiyatı,Roman Öykü |
Stok Kodu | : | 9786050036039 |
Sayfa Sayısı | : | 40 |
Boyut | : | 13.50x21.00 |
Basım Tarihi | : | 2001-12 |
Kapak Türü | : | Ciltsiz |
Kağıt Türü | : | 2. Hamur |
Dili | : | Türkçe |
İkinci El
Gölge gibi bir şey sokaklarda yorulmaksızın beni izlemekteydi, ama çok uzaklardan... Saklanmak gibi bir kaygısı olmamasına karşın, takipçimin yüzünü bir kez olsun görme olanağını elde edemiyordum. Kadın mı erkek mi olduğunu bilmediğim bu kimse, gözetleme noktası olarak karanlık kemer altlarını ya da evlerin girişlerini seçiyordu. Bazen apaçık güneş ışığına çıktığı da oluyordu, ama gözlüklerimi çıkartmak için elimi cebime atar atmaz bu yabansı arkadaş hemen bir duvarın arkasına çekiliyordu. Benimle bu denli ilgilenen, sanki bana tutkun bu insanı görebilmek için gölgesinde gözden yittiği kapılara, kemer altlarına gidip birçok kez baktım, ama oralarda kimseyi göremedim. Aradan çok geçmeden mevsimin ilk ince, tül gibi karı yağdı. Bir gece tenha bir sokakta tek başıma yürüyordum, arkamda ayak sesleri duydum. Daha arkamı dönmeden gelenin o olduğunu anlamıştım. Ani bir hareketle geriye döndüm, havada uçuşan kar taneciklerinin ardında, biraz uzakta, pelerin ya da frak giymiş bir karaltının köşeyi döndüğünü fark ettim. Deli gibi koşmaya başladım, köşeye vardığımda önümde bembeyaz ve boş bir yol duruyordu. Yerdeki karı inceledim, birisinin geçtiğini gösteren tek bir iz kalmamıştı. Sadece yumuşacık, pamuk gibi karın üstünde her geçen an gözden yiten ve büyük bir kuşun ayak izleri olabilecek çarpı işareti biçimindeki oyukları görür gibi oldum.
Ürün Adı | : | Bir Yılbaşı Öyküsü |
Yayınevi | : | Yazılama Yayınevi |
Yazar | : | Vladimir Dudintsev |
Kategori | : | Öykü,Rus Edebiyatı,Dünya Edebiyatı,Roman Öykü |
Stok Kodu | : | 9786050036039 |
Sayfa Sayısı | : | 40 |
Boyut | : | 13.50x21.00 |
Basım Tarihi | : | 2001-12 |
Kapak Türü | : | Ciltsiz |
Kağıt Türü | : | 2. Hamur |
Dili | : | Türkçe |
İkinci El
Gölge gibi bir şey sokaklarda yorulmaksızın beni izlemekteydi, ama çok uzaklardan... Saklanmak gibi bir kaygısı olmamasına karşın, takipçimin yüzünü bir kez olsun görme olanağını elde edemiyordum. Kadın mı erkek mi olduğunu bilmediğim bu kimse, gözetleme noktası olarak karanlık kemer altlarını ya da evlerin girişlerini seçiyordu. Bazen apaçık güneş ışığına çıktığı da oluyordu, ama gözlüklerimi çıkartmak için elimi cebime atar atmaz bu yabansı arkadaş hemen bir duvarın arkasına çekiliyordu. Benimle bu denli ilgilenen, sanki bana tutkun bu insanı görebilmek için gölgesinde gözden yittiği kapılara, kemer altlarına gidip birçok kez baktım, ama oralarda kimseyi göremedim. Aradan çok geçmeden mevsimin ilk ince, tül gibi karı yağdı. Bir gece tenha bir sokakta tek başıma yürüyordum, arkamda ayak sesleri duydum. Daha arkamı dönmeden gelenin o olduğunu anlamıştım. Ani bir hareketle geriye döndüm, havada uçuşan kar taneciklerinin ardında, biraz uzakta, pelerin ya da frak giymiş bir karaltının köşeyi döndüğünü fark ettim. Deli gibi koşmaya başladım, köşeye vardığımda önümde bembeyaz ve boş bir yol duruyordu. Yerdeki karı inceledim, birisinin geçtiğini gösteren tek bir iz kalmamıştı. Sadece yumuşacık, pamuk gibi karın üstünde her geçen an gözden yiten ve büyük bir kuşun ayak izleri olabilecek çarpı işareti biçimindeki oyukları görür gibi oldum.