"Sayıların kelimelerine Türkçede neden öyle denilmiş? ikiye neden iki diyoruz, altıya neden altı diyoruz, neyin altı? Kırk neden kırk?"
Bu sorular birçoğumuzun aklına takılmıştır mutlaka. Çoğumuz bunların üzerinde fazla durmaz geçeriz, ancak Asım Gültekin geçmemiş. Yıllarca bitmeyen bir merak ile konu üzerinde çalışmış, bulabildiği en ufak kaynak metinleri okumuş, okuduklarınıda seminer ve derslerde başkaları da paylaşmış. "iki" hakkında yazdığı yazılar ile başladığı sayıların kökenine ilişkin deneme metinlerini, "bir" , "beş" ve "bin" ile bir noktaya getirmiş.
Türkçede Sayıların etimolojisi ile ilgili müstakil bir eser yok. Yıllardır sayıların kökeni/etimolojisi üzerine anlam /a denemeleri yazan Gültekin'in, muhtelif zaman ve zeminlerde kaleme aldığı bu metinler kendisi tarafından derlendi, toplandı, bir "bütün" haline getirildi ve sonuçta elinizdeki eser ortaya çıktı. Konu hakkında yok denecek kadar sınırlı metin olduğu düşünülürse, onun bu cesur çıkışı bir takdiri hak ediyor. İtiraz etmek için de bir hareket noktasının olması düşüncesinden yola çıkarak yayınladığımız bu eserin, bir boşluğun doldurulmasına yönelik çabalara öncülük etmesi en büyük temennimiz...
"Sayıların kelimelerine Türkçede neden öyle denilmiş? ikiye neden iki diyoruz, altıya neden altı diyoruz, neyin altı? Kırk neden kırk?"
Bu sorular birçoğumuzun aklına takılmıştır mutlaka. Çoğumuz bunların üzerinde fazla durmaz geçeriz, ancak Asım Gültekin geçmemiş. Yıllarca bitmeyen bir merak ile konu üzerinde çalışmış, bulabildiği en ufak kaynak metinleri okumuş, okuduklarınıda seminer ve derslerde başkaları da paylaşmış. "iki" hakkında yazdığı yazılar ile başladığı sayıların kökenine ilişkin deneme metinlerini, "bir" , "beş" ve "bin" ile bir noktaya getirmiş.
Türkçede Sayıların etimolojisi ile ilgili müstakil bir eser yok. Yıllardır sayıların kökeni/etimolojisi üzerine anlam /a denemeleri yazan Gültekin'in, muhtelif zaman ve zeminlerde kaleme aldığı bu metinler kendisi tarafından derlendi, toplandı, bir "bütün" haline getirildi ve sonuçta elinizdeki eser ortaya çıktı. Konu hakkında yok denecek kadar sınırlı metin olduğu düşünülürse, onun bu cesur çıkışı bir takdiri hak ediyor. İtiraz etmek için de bir hareket noktasının olması düşüncesinden yola çıkarak yayınladığımız bu eserin, bir boşluğun doldurulmasına yönelik çabalara öncülük etmesi en büyük temennimiz...