9789759960490
543033
https://www.kitapvekahve.com/birinci-yastik-savaslari
Birinci Yastık Savaşları
8.00
Biz aşk değil şizofren bir maviydik!
Kadın ve erkeğin meydan savaşında taçsız bir zafer, kuşkuyla kutsanmış bir yenilgiydik.
Yine de terli avuç içlerimizi giyer çıkardık şehre...
Kalabalık kaldırımlarda birbirimize değerken bedenimiz, bilerdik birbirimizi küskü bir sessizliğe.
Ve kanına ekmek doğranmışçasına henüz pişmiş bir çaresizliğin, kıyısına inerdik göz gözü. Gülümser, sonra hayli cansız bir rüzgarla sarsılırdı bakışlarımız.
Donuverirdi dudaklarımızın kenarında yemek kırıntısı bir tebessüm. Ve çatlardı gün denen hayalet hırsından.
Biz, aşk değil şizofren bir maviydik.
Biz, küskün bir sabah, haşarı ve utanmaz bir öğle, kuruntulu bir ikindiydik.
Bir her akşam sokak lambalarının ıslattığı kaldırımlarda hayli kırılgan... Bir o kadar tedirgin ve anlam kazandıkça, anlamsızlaşan biz...
An be an ay gibi gölgesiz, bulaşmayan...
Biz kalabalıklar içinde yalnız ve ikimiz...
Birbirini yiyerek anlaşan, anlam kazanan; biz bir kadın ve bir erkek elbisesi içinde ruhlarını tırnaklayan iki kişilik bir ben'dik.
Biz aşk değil şizofren bir maviydik!
Birbirinin içinde rakıyla su; üzümle şarap, bağ bozumu huysuzluğunda;
biz ekmek ve kan... Biz yemin ve vefa, tutunabilmek adına yaşama.
Biz şizofren bir maviydik aşk değil!
Biz aşk değil şizofren bir maviydik!
Kadın ve erkeğin meydan savaşında taçsız bir zafer, kuşkuyla kutsanmış bir yenilgiydik.
Yine de terli avuç içlerimizi giyer çıkardık şehre...
Kalabalık kaldırımlarda birbirimize değerken bedenimiz, bilerdik birbirimizi küskü bir sessizliğe.
Ve kanına ekmek doğranmışçasına henüz pişmiş bir çaresizliğin, kıyısına inerdik göz gözü. Gülümser, sonra hayli cansız bir rüzgarla sarsılırdı bakışlarımız.
Donuverirdi dudaklarımızın kenarında yemek kırıntısı bir tebessüm. Ve çatlardı gün denen hayalet hırsından.
Biz, aşk değil şizofren bir maviydik.
Biz, küskün bir sabah, haşarı ve utanmaz bir öğle, kuruntulu bir ikindiydik.
Bir her akşam sokak lambalarının ıslattığı kaldırımlarda hayli kırılgan... Bir o kadar tedirgin ve anlam kazandıkça, anlamsızlaşan biz...
An be an ay gibi gölgesiz, bulaşmayan...
Biz kalabalıklar içinde yalnız ve ikimiz...
Birbirini yiyerek anlaşan, anlam kazanan; biz bir kadın ve bir erkek elbisesi içinde ruhlarını tırnaklayan iki kişilik bir ben'dik.
Biz aşk değil şizofren bir maviydik!
Birbirinin içinde rakıyla su; üzümle şarap, bağ bozumu huysuzluğunda;
biz ekmek ve kan... Biz yemin ve vefa, tutunabilmek adına yaşama.
Biz şizofren bir maviydik aşk değil!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.