Dağda Duman Yeri Yok yazarından yeni bir roman.
Birindar, anlatıcılarının konuştuğu dil ile “birindar” kelimesinin ait olduğu dil arasında gerilimli bir hattın romanı. Bu defa dağda duman yeri var. Hatta dumanın kendisi de.
Birindar duyduğumuz ama bilmediğimiz bir yerlerden sesleniyor. Derin koyakların, geniş vadilerin, korkutucu uçurumların olduğu dağlardan el alıyor. Bilmediğimiz yerlerden seslendiği yetmiyor, bir de tanıdığımız ama bilmediğimiz insanlardan bahsediyor. Asker askere benzemiyor, gerilla gerillaya benzemiyor. Hepsi, hep birlikte “insan”a benziyor. Erdemleri ve zaaflarıyla, o “insan” cumhuriyetine.
Abdullah Ataşçı, sahici bir kalem, hakiki bir kamerayla zorluğa bakıyor. Bakarken davet de ediyor. “Gelin..." diyerek. Kelimelerin edebiyata yaptığı şey büyük bir şeydir. Edebiyatın da insanlara yaptığı, keza.
Dağda Duman Yeri Yok yazarından yeni bir roman.
Birindar, anlatıcılarının konuştuğu dil ile “birindar” kelimesinin ait olduğu dil arasında gerilimli bir hattın romanı. Bu defa dağda duman yeri var. Hatta dumanın kendisi de.
Birindar duyduğumuz ama bilmediğimiz bir yerlerden sesleniyor. Derin koyakların, geniş vadilerin, korkutucu uçurumların olduğu dağlardan el alıyor. Bilmediğimiz yerlerden seslendiği yetmiyor, bir de tanıdığımız ama bilmediğimiz insanlardan bahsediyor. Asker askere benzemiyor, gerilla gerillaya benzemiyor. Hepsi, hep birlikte “insan”a benziyor. Erdemleri ve zaaflarıyla, o “insan” cumhuriyetine.
Abdullah Ataşçı, sahici bir kalem, hakiki bir kamerayla zorluğa bakıyor. Bakarken davet de ediyor. “Gelin..." diyerek. Kelimelerin edebiyata yaptığı şey büyük bir şeydir. Edebiyatın da insanlara yaptığı, keza.