Vasileus sokağa çıktığı zaman bütün caddelere çiçekler serpilir, yollarda ilahiler söylenirdi. Ayasofya'da merasim icra olunduğu vakit, yaldızlı ve muazzam kubbeler altında, mumların titrek ışığı, mücevherlerin gözalıcı gösterişiyle uyum sağlıyor, elbiselerin rengarenk kumaşlarıyla seyre değer, hayret edilecek bir manzara vücuda getiriyordu. Bütün bu ziynet ve ihtişam içinde bir Teodara'nın bir Teofonu'nun veya bir Zui'nin elmaslar ve incilerle renkler saçan taçlar altında sarışın, bakışları okşayan saçları, cazip ve mavi gözleriyle, büyüklük ve ruhaniyet içinde canlı bir neşe gibi belirdiği görülüyordu.
Vasileus sokağa çıktığı zaman bütün caddelere çiçekler serpilir, yollarda ilahiler söylenirdi. Ayasofya'da merasim icra olunduğu vakit, yaldızlı ve muazzam kubbeler altında, mumların titrek ışığı, mücevherlerin gözalıcı gösterişiyle uyum sağlıyor, elbiselerin rengarenk kumaşlarıyla seyre değer, hayret edilecek bir manzara vücuda getiriyordu. Bütün bu ziynet ve ihtişam içinde bir Teodara'nın bir Teofonu'nun veya bir Zui'nin elmaslar ve incilerle renkler saçan taçlar altında sarışın, bakışları okşayan saçları, cazip ve mavi gözleriyle, büyüklük ve ruhaniyet içinde canlı bir neşe gibi belirdiği görülüyordu.