''Kabuksuz nar zamanı'' böğürtlenlere onun zamanında yaşayanlara. Ona tanık ve henüz toprak olmamış olan her şey bu dile, her biri kendi yol ayrımında bir farkı içererek hakikatin gücünde erişir. Bir kırılmaz şifre gibi, hatırlamanın, hafızanın dibeğinde dövülen unutmanın ilacıdır imgeye dönüşen yaşantının güne, sohbete yeniden ve bitimsiz getirilişi.
1995 yılı, Bingöl'ün kuzeyi, Şeytan Dağları'nda Şervan'ın ellerine bulaşmış böğütlenlerden arda kalan renklerin tırnak aralarındaki izleri, bizi dinozorların kayalarda kalmış ayak izleri kadar silinmez bir derinliğin içine çekiyor. Ne denli geçmiş olursa olsun, geleceğe ve şimdiye salınan bir saatin kadranlarında sallanırken; kokular, sesler ve dokunuşlar sayfanın düzlemindeki her kelimeye sarılarak haritada birer mürekkep vuruşuna biçim verip yaşananların biyografisine dönüşüyor.
''Kabuksuz nar zamanı'' böğürtlenlere onun zamanında yaşayanlara. Ona tanık ve henüz toprak olmamış olan her şey bu dile, her biri kendi yol ayrımında bir farkı içererek hakikatin gücünde erişir. Bir kırılmaz şifre gibi, hatırlamanın, hafızanın dibeğinde dövülen unutmanın ilacıdır imgeye dönüşen yaşantının güne, sohbete yeniden ve bitimsiz getirilişi.
1995 yılı, Bingöl'ün kuzeyi, Şeytan Dağları'nda Şervan'ın ellerine bulaşmış böğütlenlerden arda kalan renklerin tırnak aralarındaki izleri, bizi dinozorların kayalarda kalmış ayak izleri kadar silinmez bir derinliğin içine çekiyor. Ne denli geçmiş olursa olsun, geleceğe ve şimdiye salınan bir saatin kadranlarında sallanırken; kokular, sesler ve dokunuşlar sayfanın düzlemindeki her kelimeye sarılarak haritada birer mürekkep vuruşuna biçim verip yaşananların biyografisine dönüşüyor.