Bu Defa Niçin Harp Edeceğimi Biliyorum Filistin Cephesi ve İstiklal Savaşı Anıları

Stok Kodu:
9789944888981
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
306
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789944888981
521152
Bu Defa Niçin Harp Edeceğimi Biliyorum
Bu Defa Niçin Harp Edeceğimi Biliyorum Filistin Cephesi ve İstiklal Savaşı Anıları
14.00
Yüksek öğrenimini bitiremeden askere alınan, Filistin Cephesi'nde, ne uğruna savaştığını tam da anlayamadan esir düşen bir genç... 1920'de yurda döndüğünde, Milli Mücadele'yi günü gününe takibe başlar. Sakarya'dan gelen zafer haberinin ardından askere giderken hislerini, "Mamafih bu defa ne için harp edeceğimi biliyorum" diye günlüğüne kaydeder. 736 gün boyunca tuttuğu notlar sadece savaşı değil, tüm insani yönleriyle, savaşanları ve cephede süren gündelik hayatı da anlatır. İbrahim Sorguç'un "harp sandığı"nda özgün elyazmaları, emirnameler, pusulalar, fotoğraflar ve eşyalarla birlikte sakladığı bu samimi günlük, Kurtuluş Savaşı'na bambaşka bir pencere açıyor... İbrahim Sorguç (1897-1974) Antalya'da doğdu, ilk ve orta öğrenimini burada gördü. İstanbul'da öğretmen okulu sınavını üstün başarıyla kazanarak üçüncü sınıfa kayıt oldu. Ertesi yıl, 1916'da mezuniyet sınavlarını veremeden askere alındı, bir yıllık askeri eğitimle Filistin Cephesi'ne gönderildi. Silah arkadaşlarıyla birlikte İngilizlere esir düştü, Mısır'da iki yıla yakın esir kaldıktan sonra 1920'de evine döndü. Vakıflar idaresinde kâtip olarak işe girdi ve bir yıl kadar sonra askere çağrıldı. Kurtuluş Savaşı boyunca günü gününe tuttuğu anılarını ömrü boyunca "harp sandığı"nda sakladı. 1925'te evlendi. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 1930'da Ziraat Bankası'na girdi, Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde görev yaptı. II. Dünya Savaşı sırasında bir kez daha üniforma giydi. 1962'de emekli oldu. Ankara'da vefat etti.
Yüksek öğrenimini bitiremeden askere alınan, Filistin Cephesi'nde, ne uğruna savaştığını tam da anlayamadan esir düşen bir genç... 1920'de yurda döndüğünde, Milli Mücadele'yi günü gününe takibe başlar. Sakarya'dan gelen zafer haberinin ardından askere giderken hislerini, "Mamafih bu defa ne için harp edeceğimi biliyorum" diye günlüğüne kaydeder. 736 gün boyunca tuttuğu notlar sadece savaşı değil, tüm insani yönleriyle, savaşanları ve cephede süren gündelik hayatı da anlatır. İbrahim Sorguç'un "harp sandığı"nda özgün elyazmaları, emirnameler, pusulalar, fotoğraflar ve eşyalarla birlikte sakladığı bu samimi günlük, Kurtuluş Savaşı'na bambaşka bir pencere açıyor... İbrahim Sorguç (1897-1974) Antalya'da doğdu, ilk ve orta öğrenimini burada gördü. İstanbul'da öğretmen okulu sınavını üstün başarıyla kazanarak üçüncü sınıfa kayıt oldu. Ertesi yıl, 1916'da mezuniyet sınavlarını veremeden askere alındı, bir yıllık askeri eğitimle Filistin Cephesi'ne gönderildi. Silah arkadaşlarıyla birlikte İngilizlere esir düştü, Mısır'da iki yıla yakın esir kaldıktan sonra 1920'de evine döndü. Vakıflar idaresinde kâtip olarak işe girdi ve bir yıl kadar sonra askere çağrıldı. Kurtuluş Savaşı boyunca günü gününe tuttuğu anılarını ömrü boyunca "harp sandığı"nda sakladı. 1925'te evlendi. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 1930'da Ziraat Bankası'na girdi, Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde görev yaptı. II. Dünya Savaşı sırasında bir kez daha üniforma giydi. 1962'de emekli oldu. Ankara'da vefat etti.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat