Şule Yüksel Şenler bu ülkede bizim yaşadığımız dönemden çok daha hoşgörüsüz ve hatta tahammülsüz bir dönemde başörtme hakkının mücadelesini vermiş bir ekoldür. Şule ablayı ilk olarak annem vasıtasıyla tanımış, ondan dinlemiştim. Aynı dönemlerin Türkiye'sinin nadir başörtülü kadınlarıyla onlar ve birkaç arkadaşları... Bizlere yolu açanlardan oldu Şule abla. Sadece yazdıklarıyla değil asıl yaptıklarıyla örnek oldu başörtülü kadınlara. Mücadelesinin bedelini her zaman ödedi, ödemekten çekinmedi, medrese-i Yusufiyye terbiyesi aldı, azılı suçların arasında narin bir çiçek gibi süzüldü ama asla sinmedi. Benim gözümde; inandığından taviz vermeyen, başındaki örtüsü uğrunda çileyi rahata tercih eden bir dava kadınıdır Şule Yüksel Şenler. [Merve Safa Kavakçı, Fazilet Partisi Eski Milletvekili]
Kalemi, hitabeti ve aksiyonerliği ile bir devrin bayrak insanı olmaya çalıştı. Pekçok sineye heyecan ve özgüven verdi. İnancıyla ve iffetiyle dışarıda olunabileceğini işaretledi. En önemlisi de şiddete bulaşmadan nasıl hak aranacağının yolunu gösterenlerden oldu. Gözlerden uzak ve yorgun olduğu dönemlerde de sürekli kendini geliştirme, yenileme ve düşünmekten geri durmadı. Doğum ve ölüm parantezine çok şey sığdırmaya çalışan bir gayret insanı olan Şule Hanım'a daha uzun ömürler ve sağlık diliyorum." [Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Psikiyatr]
Öyle bir kadın düşünün ki; yazdıkları ile bir ülkenin başbakanından traktör üstündeki çiftçisine, doktorundan gece bekçisine, öğretim üyesinden sinemada yer göstericisine kadar her kesimden insanını etkilemiş ve pozitif manada dönüştürmüş olsun... Şule, anacadde ismidir. Biz bugün, işte o caddede yürüyoruz! [Sibel Eraslan, Avukat - Gazeteci]
"Şule Yüksel Şenler ideolojik kutuplaşmanın doruk noktada olduğu, üniversitelerde, boykotlar, işgaller yapıldığı dönemde müslüman öğrencilere sahip çıktı. Başörtüsü hareketini başlattı ve destekledi." [Yücel Çakmaklı, Yönetmen]
Şule Yüksel Şenler bu ülkede bizim yaşadığımız dönemden çok daha hoşgörüsüz ve hatta tahammülsüz bir dönemde başörtme hakkının mücadelesini vermiş bir ekoldür. Şule ablayı ilk olarak annem vasıtasıyla tanımış, ondan dinlemiştim. Aynı dönemlerin Türkiye'sinin nadir başörtülü kadınlarıyla onlar ve birkaç arkadaşları... Bizlere yolu açanlardan oldu Şule abla. Sadece yazdıklarıyla değil asıl yaptıklarıyla örnek oldu başörtülü kadınlara. Mücadelesinin bedelini her zaman ödedi, ödemekten çekinmedi, medrese-i Yusufiyye terbiyesi aldı, azılı suçların arasında narin bir çiçek gibi süzüldü ama asla sinmedi. Benim gözümde; inandığından taviz vermeyen, başındaki örtüsü uğrunda çileyi rahata tercih eden bir dava kadınıdır Şule Yüksel Şenler. [Merve Safa Kavakçı, Fazilet Partisi Eski Milletvekili]
Kalemi, hitabeti ve aksiyonerliği ile bir devrin bayrak insanı olmaya çalıştı. Pekçok sineye heyecan ve özgüven verdi. İnancıyla ve iffetiyle dışarıda olunabileceğini işaretledi. En önemlisi de şiddete bulaşmadan nasıl hak aranacağının yolunu gösterenlerden oldu. Gözlerden uzak ve yorgun olduğu dönemlerde de sürekli kendini geliştirme, yenileme ve düşünmekten geri durmadı. Doğum ve ölüm parantezine çok şey sığdırmaya çalışan bir gayret insanı olan Şule Hanım'a daha uzun ömürler ve sağlık diliyorum." [Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Psikiyatr]
Öyle bir kadın düşünün ki; yazdıkları ile bir ülkenin başbakanından traktör üstündeki çiftçisine, doktorundan gece bekçisine, öğretim üyesinden sinemada yer göstericisine kadar her kesimden insanını etkilemiş ve pozitif manada dönüştürmüş olsun... Şule, anacadde ismidir. Biz bugün, işte o caddede yürüyoruz! [Sibel Eraslan, Avukat - Gazeteci]
"Şule Yüksel Şenler ideolojik kutuplaşmanın doruk noktada olduğu, üniversitelerde, boykotlar, işgaller yapıldığı dönemde müslüman öğrencilere sahip çıktı. Başörtüsü hareketini başlattı ve destekledi." [Yücel Çakmaklı, Yönetmen]
