“Bu eserin birinci baskısından ikinci baskısına kadar aradan on yıl geçti. Geçen bu kısacık zaman diliminde, kendileriyle görüşüp röpörtaj yaptığım onlarca bıçakçı ustası ebediyete intikal ettiler. Bu zaman içerisinde bıçakçılarla olan ilgimi hiçbir zaman kesmedim. Birinci baskıdaki bazı tarih ve isim yanlışlarını düzeltme imkânını buldum. Eksik gördüğüm kısımları tamamladım.
Bu eserde fotoğrafları görülen tarihî delici ve kesici aletler model alınarak milli bıçaklarımız yeniden yapılmaya başlandı. Bu hep devam edecek. Şu anda üretilen kullanışsız, zevksiz, estetik ve sanattan mahrum kılıç, kama, yatağan, av bıçağı gibi delici ve kesici aletler, bu eserdeki modellerden alınan ilhamla birer sanat eserine dönüşecektir. İşte bu durum; geleneksel bıçakçılığımızın yaşatılması demek olduğu için çok sevindiricidir. Bunları gördüğüm zaman; “İşte bu eseri yazarken çektiğim bütün sıkıntılara değer,” diyorum.”
- Murat Kavaklı
“Bu eserin birinci baskısından ikinci baskısına kadar aradan on yıl geçti. Geçen bu kısacık zaman diliminde, kendileriyle görüşüp röpörtaj yaptığım onlarca bıçakçı ustası ebediyete intikal ettiler. Bu zaman içerisinde bıçakçılarla olan ilgimi hiçbir zaman kesmedim. Birinci baskıdaki bazı tarih ve isim yanlışlarını düzeltme imkânını buldum. Eksik gördüğüm kısımları tamamladım.
Bu eserde fotoğrafları görülen tarihî delici ve kesici aletler model alınarak milli bıçaklarımız yeniden yapılmaya başlandı. Bu hep devam edecek. Şu anda üretilen kullanışsız, zevksiz, estetik ve sanattan mahrum kılıç, kama, yatağan, av bıçağı gibi delici ve kesici aletler, bu eserdeki modellerden alınan ilhamla birer sanat eserine dönüşecektir. İşte bu durum; geleneksel bıçakçılığımızın yaşatılması demek olduğu için çok sevindiricidir. Bunları gördüğüm zaman; “İşte bu eseri yazarken çektiğim bütün sıkıntılara değer,” diyorum.”
- Murat Kavaklı