"Bütün Giritliler Yalan Söyler"... Söyleyeni de Giritli olduğu için, hep bir paradoks örneği olarak anılmıştır bu söz... A. Silbermann'ın, bu sözü, önyargı konulu eserine başlık olarak almasının nedeni de bu!
A. Silbermann, Almanya'da hukuk eğitimi gören genç bir Yahudiyken, Nazi Almanyası'ndaki soykırım nedeniyle altüst olan yaşamını, ancak Avustralya'ya kadar uzanan bir macera sonucu kurabildi.
Yıllar sonra, anavatanı Almanya'ya döndüğünde, ünlü bir sosyolog ve sanat tarihçisiydi. Önyargıyı, önyargının yıkıma uğrattığı bir ülkede anlatmayı seçti.
Bilimsel bir titizlikle, kitaplar hazırladı. "Önyargı" konusunu işlediği "Bütün Giritliler Yalan Söyler" adlı eseri de bunlardan biri...
Uluslar, ırklar, kültürler, cinsler ya da tek tek bireyler arasında gözlenen önyargıların insanları ve toplumları, nasıl bir akıldışılığın tutsağı haline getirdiğinin çarpıcı örneklerini veriyor, bu kitap...
Okudukça, önyargıların, yaşamımıza nasıl yön verdiğini, bizi nasıl sınırladığını, özgürlüklerimizi nasıl gaspettiğini büyük bir şaşkınlıkla fark ediyoruz.
"Bütün Giritliler Yalan Söyler"... Söyleyeni de Giritli olduğu için, hep bir paradoks örneği olarak anılmıştır bu söz... A. Silbermann'ın, bu sözü, önyargı konulu eserine başlık olarak almasının nedeni de bu!
A. Silbermann, Almanya'da hukuk eğitimi gören genç bir Yahudiyken, Nazi Almanyası'ndaki soykırım nedeniyle altüst olan yaşamını, ancak Avustralya'ya kadar uzanan bir macera sonucu kurabildi.
Yıllar sonra, anavatanı Almanya'ya döndüğünde, ünlü bir sosyolog ve sanat tarihçisiydi. Önyargıyı, önyargının yıkıma uğrattığı bir ülkede anlatmayı seçti.
Bilimsel bir titizlikle, kitaplar hazırladı. "Önyargı" konusunu işlediği "Bütün Giritliler Yalan Söyler" adlı eseri de bunlardan biri...
Uluslar, ırklar, kültürler, cinsler ya da tek tek bireyler arasında gözlenen önyargıların insanları ve toplumları, nasıl bir akıldışılığın tutsağı haline getirdiğinin çarpıcı örneklerini veriyor, bu kitap...
Okudukça, önyargıların, yaşamımıza nasıl yön verdiğini, bizi nasıl sınırladığını, özgürlüklerimizi nasıl gaspettiğini büyük bir şaşkınlıkla fark ediyoruz.