Bir ev inşa ederken bile, bittiğinde neye benzeyeceğini hayal edip planlıyorken, geleceğimizi inşa ederken, “Merdivenin şu basamağını çıkayım, gerisini sonra düşünürüz...” mantığıyla hareket etmek akıllıca bir davranış olabilir mi? Neyi gerçekleştirmeye çalıştığımızı bilmiyorsak, neyi gerçekleştirebiliriz?
Bahçemizdeki bir elma ağacını bile, meyve vermediği zaman kesip atıyor ve yerine meyve verecek yeni bir elma fidanı dikiyoruz. Çünkü meyve vermeyen bir elma ağacı önemsenmeye değmez. Peki, bitkiler ve hayvanlar bile tükettiklerinden daha fazlasını üretiyorken, tükettiğimizden daha fazlasını üretme ve meyve verme çabası içinde değilsek, insan olmanın hakkını verebilir miyiz?
Bu devrin fetihleri savaş meydanlarında değil; bilimde, ekonomide ve teknolojidedir. Güçlerinden hazzetmediğimiz kimi ülkelerde insanlar büyük düşler kurup, büyük sonuçların mücadelesini veriyorken; biz, “azıcık aşım kaygısız başım” diyerek “garantici” bir tavırla sadece kendi rahatımızı düşünüyorsak, savaş meydanındaki mücadeleden kaçıp evinde düşmana beddua eden adamdan bir farkımız kalır mı? Küçük sonuçların peşinde ömür tüketmek bencillik değilse nedir?
İşimiz sadece geçim kaynağımız mı, yoksa bizim kendimizi gerçekleştirme aracımız mı? Bize mutluluk vermeyen bir işte çalışarak, sonra da mutluluğu parayla satın almaya çalışmak mı daha akıllıca, yoksa bedavaya bile yapabileceğimiz şeyi kendimize iş olarak seçip, üretmekten mutluluk duymak mı?
Bu kitap bir kişisel gelişim kitabı değil, yaşam ve başarı konusundaki klişeleşmiş inançlarımızı sorgulayan bir fikir kitabıdır. Ve ben de kişisel gelişim uzmanı değilim. Sizler gibi kendi başarısını inşa etmeye çalışan ve bunun yanısıra bu süreçte öğrendiklerini diğer gençlerle de paylaşıp onlara da yardımcı olmayı kendine misyon edinmiş bir kardeşinizim.
Amacım, genç kardeşlerimin başarı mücadelelerine bir tutam olsun katkıda bulunabilmektir. “Satış Sonrası Hizmeti” adını verdiğim, - “Birbirimize nasıl katkıda bulunabiliriz?” – konusu hakkında bilgi almak için“Değerli Okur Kardeşlerime... Özel!” başlıklı bölüme göz atabilirsiniz.
Keyifli, irdeleyici ve sorgulayıcı okumalar dilerim…
Bir ev inşa ederken bile, bittiğinde neye benzeyeceğini hayal edip planlıyorken, geleceğimizi inşa ederken, “Merdivenin şu basamağını çıkayım, gerisini sonra düşünürüz...” mantığıyla hareket etmek akıllıca bir davranış olabilir mi? Neyi gerçekleştirmeye çalıştığımızı bilmiyorsak, neyi gerçekleştirebiliriz?
Bahçemizdeki bir elma ağacını bile, meyve vermediği zaman kesip atıyor ve yerine meyve verecek yeni bir elma fidanı dikiyoruz. Çünkü meyve vermeyen bir elma ağacı önemsenmeye değmez. Peki, bitkiler ve hayvanlar bile tükettiklerinden daha fazlasını üretiyorken, tükettiğimizden daha fazlasını üretme ve meyve verme çabası içinde değilsek, insan olmanın hakkını verebilir miyiz?
Bu devrin fetihleri savaş meydanlarında değil; bilimde, ekonomide ve teknolojidedir. Güçlerinden hazzetmediğimiz kimi ülkelerde insanlar büyük düşler kurup, büyük sonuçların mücadelesini veriyorken; biz, “azıcık aşım kaygısız başım” diyerek “garantici” bir tavırla sadece kendi rahatımızı düşünüyorsak, savaş meydanındaki mücadeleden kaçıp evinde düşmana beddua eden adamdan bir farkımız kalır mı? Küçük sonuçların peşinde ömür tüketmek bencillik değilse nedir?
İşimiz sadece geçim kaynağımız mı, yoksa bizim kendimizi gerçekleştirme aracımız mı? Bize mutluluk vermeyen bir işte çalışarak, sonra da mutluluğu parayla satın almaya çalışmak mı daha akıllıca, yoksa bedavaya bile yapabileceğimiz şeyi kendimize iş olarak seçip, üretmekten mutluluk duymak mı?
Bu kitap bir kişisel gelişim kitabı değil, yaşam ve başarı konusundaki klişeleşmiş inançlarımızı sorgulayan bir fikir kitabıdır. Ve ben de kişisel gelişim uzmanı değilim. Sizler gibi kendi başarısını inşa etmeye çalışan ve bunun yanısıra bu süreçte öğrendiklerini diğer gençlerle de paylaşıp onlara da yardımcı olmayı kendine misyon edinmiş bir kardeşinizim.
Amacım, genç kardeşlerimin başarı mücadelelerine bir tutam olsun katkıda bulunabilmektir. “Satış Sonrası Hizmeti” adını verdiğim, - “Birbirimize nasıl katkıda bulunabiliriz?” – konusu hakkında bilgi almak için“Değerli Okur Kardeşlerime... Özel!” başlıklı bölüme göz atabilirsiniz.
Keyifli, irdeleyici ve sorgulayıcı okumalar dilerim…
