Büyük Karara Doğru Ulusal Dip Dalgasından Yansımalar

Stok Kodu:
9799759179266
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9799759179266
533451
Büyük Karara Doğru
Büyük Karara Doğru Ulusal Dip Dalgasından Yansımalar
10.00
Son yıllarda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk toplumu çok hızlı bir başkalaşım süreci yaşamaya başladı. Etrafımızda olup bitenlere baktığımızda, bin yıllık Türk siyasal kültürünün genel geçer yaklaşım ve teamüllerinin dışında bazı önemli gelişmelerin yaşandığını görüyoruz. Yüzyıllardır kemikleşmiş olan, güçlü devlet geleneği, sanki ortadan kalkıyor. Türk ulus-devleti, küreselleşme çağında, Batı dünyası dışındaki diğer ulus-devletler gibi tehdit altında. Ancak, tehdit altında olan, yalnızca ulus-devlet modeli değil, sanki, Türklerdeki geleneksel devlet olgusunun ve algısının bizzat kendisi gibi görünüyor. Devlet ve devlet merkezli yaklaşımlar, Türk siyasal tarihinde hiç görülmediği kadar sorgulanıyor, yargılanıyor ve mahkum ediliyor. Bu süreç, ABD'nin de desteklediği, AB sürecinin güdümünde sürdürülüyor. Türkiye'de devlete karşı olan bakış açısı gerçekten değişmeye mi başladı? İddia edildiği gibi, devlet merkezli anlayıştan, birey ve toplum merkezli anlayışa, yani "gerçek demokrasiye" doğru mu geçiliyor. Yoksa, bütün bunlar birer yanılsama mı? Yoksa, işin görünmeyen başka boyutları, bazılarının, perde arkası niyetleri mi var? Bir toplumun siyasal kültürü bu kadar kolay ve çabuk değiştirilebilir mi? Demokrasiyi kendisi talep etmeyen bir toplumda, dışsal etkilerle demokrasi ilerleyebilir mi? Daha önemlisi, istenen şey gerçekten demokrasinin ilerlemesi mi? Yani amaç, devleti daha demokrat hale getirmek mi, yoksa, onu çökertmek mi? Bu soruların yanıtları geleceğimiz açısından büyük önem taşıyor. Süreç, tüm hızıyla bir kavşağa doğru ilerliyor. Hızla yaklaştığımız yol ayrımında, hep birlikte bir karar vermek zorundayız. Bu sorulara bulacağımız doğru yanıtlar, vereceğimiz büyük kararı da kolay ve sağlıklı kılacaktır.
Son yıllarda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk toplumu çok hızlı bir başkalaşım süreci yaşamaya başladı. Etrafımızda olup bitenlere baktığımızda, bin yıllık Türk siyasal kültürünün genel geçer yaklaşım ve teamüllerinin dışında bazı önemli gelişmelerin yaşandığını görüyoruz. Yüzyıllardır kemikleşmiş olan, güçlü devlet geleneği, sanki ortadan kalkıyor. Türk ulus-devleti, küreselleşme çağında, Batı dünyası dışındaki diğer ulus-devletler gibi tehdit altında. Ancak, tehdit altında olan, yalnızca ulus-devlet modeli değil, sanki, Türklerdeki geleneksel devlet olgusunun ve algısının bizzat kendisi gibi görünüyor. Devlet ve devlet merkezli yaklaşımlar, Türk siyasal tarihinde hiç görülmediği kadar sorgulanıyor, yargılanıyor ve mahkum ediliyor. Bu süreç, ABD'nin de desteklediği, AB sürecinin güdümünde sürdürülüyor. Türkiye'de devlete karşı olan bakış açısı gerçekten değişmeye mi başladı? İddia edildiği gibi, devlet merkezli anlayıştan, birey ve toplum merkezli anlayışa, yani "gerçek demokrasiye" doğru mu geçiliyor. Yoksa, bütün bunlar birer yanılsama mı? Yoksa, işin görünmeyen başka boyutları, bazılarının, perde arkası niyetleri mi var? Bir toplumun siyasal kültürü bu kadar kolay ve çabuk değiştirilebilir mi? Demokrasiyi kendisi talep etmeyen bir toplumda, dışsal etkilerle demokrasi ilerleyebilir mi? Daha önemlisi, istenen şey gerçekten demokrasinin ilerlemesi mi? Yani amaç, devleti daha demokrat hale getirmek mi, yoksa, onu çökertmek mi? Bu soruların yanıtları geleceğimiz açısından büyük önem taşıyor. Süreç, tüm hızıyla bir kavşağa doğru ilerliyor. Hızla yaklaştığımız yol ayrımında, hep birlikte bir karar vermek zorundayız. Bu sorulara bulacağımız doğru yanıtlar, vereceğimiz büyük kararı da kolay ve sağlıklı kılacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat