“‘Wakefield' Hawthorne'un ve belki de yazın sanatının en iyi öykülerinden biridir. Gölge konusu insan imgeleminde tekrarlanıp duran konulardan biri, su ve aynalar ise bu konuyu önceden imler. ‘Büyük Taş Yüz'de bu konunun beklenmedik ve özgün bir biçimde işlendiğini görürüz. ‘Ateşe Verilen Dünya', Hawthorne'un dostları olan New England transandantalistlerinin mistik kurgularıyla hayret verecek şekilde örtüşür; asıl gerçek, görülür ve dokunulur dünya olmayıp insan aklıdır. ‘Mr. Higginbotham'ın Başına Gelenler'de Hawthorne komik olanı vurgular; eğer metin günümüzde yazılmış olsaydı sonu trajik olur ve öykünün çıkış noktasını oluşturabilirdi. Bu seçkinin son öyküsü ‘Rahibin Kara Peçesi' saf ve fütursuz bir alegoridir; böyle olmasına karşın yalnızca etkili değil, aynı zamanda unutulmaz bir öyküdür. Hawthorne dünyanın en iyi ve en kötü öykülerini yazdı; bu seçkide en iyilerini sunuyoruz.”
- Jorge Luis Borges
“‘Wakefield' Hawthorne'un ve belki de yazın sanatının en iyi öykülerinden biridir. Gölge konusu insan imgeleminde tekrarlanıp duran konulardan biri, su ve aynalar ise bu konuyu önceden imler. ‘Büyük Taş Yüz'de bu konunun beklenmedik ve özgün bir biçimde işlendiğini görürüz. ‘Ateşe Verilen Dünya', Hawthorne'un dostları olan New England transandantalistlerinin mistik kurgularıyla hayret verecek şekilde örtüşür; asıl gerçek, görülür ve dokunulur dünya olmayıp insan aklıdır. ‘Mr. Higginbotham'ın Başına Gelenler'de Hawthorne komik olanı vurgular; eğer metin günümüzde yazılmış olsaydı sonu trajik olur ve öykünün çıkış noktasını oluşturabilirdi. Bu seçkinin son öyküsü ‘Rahibin Kara Peçesi' saf ve fütursuz bir alegoridir; böyle olmasına karşın yalnızca etkili değil, aynı zamanda unutulmaz bir öyküdür. Hawthorne dünyanın en iyi ve en kötü öykülerini yazdı; bu seçkide en iyilerini sunuyoruz.”
- Jorge Luis Borges