Edebiyat dünyamızda Şâirliği ile tanınan Cahit Sıtkı'nın bugüne kadar pek dikkat çekmeyen hikâyeci bir kimliği de vardır. Şâirin bazılarında "Cahit Sıtkı Tarancı", bazılarında da "Cevat Sadık" adını kullandığı hikayelerinin hepsi (80 hikâye) 1935 - 1947 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanmıştır. Cahit Sıtkı hikâye tercümeleri de yapmıştır. Bu tercümelerde de müstear bir ad kullanan şâirin hikâyeleri, hikâye tekniğine uygunluk açısından bir incelenmeye tabi tutulmalıdır. Bu çalışmada Cahit Sıtkı'nın -tercüme hikâyeleri dışında bırakılarak- bütün telif hikâyeleri incelenmiştir. Bu hikâyeler içerdiği sanat edebiyat değeri açısından şairin şiirlerinin gerisindedir. Hikayelerden pek çoğu da zaten şiirlerinin açılımı gibidir. Şair, ele aldığı bazı konuların hem şiirini, hem de hikâyesini yazmıştır. Mesela, "Ababs" ismini taşıyan şiirin aynı zamanda hikâyesi de mevcuttur. Büyüklüğünden şüphe duyulmayan bir şairin, bir hikâyeci olarak kimliğini merak edenler bu çalışmayı okumalıdır. zira hem şâir, hem de hikayeci kimliği taşıyan pek az sayıda sanatkâr var.
Edebiyat dünyamızda Şâirliği ile tanınan Cahit Sıtkı'nın bugüne kadar pek dikkat çekmeyen hikâyeci bir kimliği de vardır. Şâirin bazılarında "Cahit Sıtkı Tarancı", bazılarında da "Cevat Sadık" adını kullandığı hikayelerinin hepsi (80 hikâye) 1935 - 1947 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanmıştır. Cahit Sıtkı hikâye tercümeleri de yapmıştır. Bu tercümelerde de müstear bir ad kullanan şâirin hikâyeleri, hikâye tekniğine uygunluk açısından bir incelenmeye tabi tutulmalıdır. Bu çalışmada Cahit Sıtkı'nın -tercüme hikâyeleri dışında bırakılarak- bütün telif hikâyeleri incelenmiştir. Bu hikâyeler içerdiği sanat edebiyat değeri açısından şairin şiirlerinin gerisindedir. Hikayelerden pek çoğu da zaten şiirlerinin açılımı gibidir. Şair, ele aldığı bazı konuların hem şiirini, hem de hikâyesini yazmıştır. Mesela, "Ababs" ismini taşıyan şiirin aynı zamanda hikâyesi de mevcuttur. Büyüklüğünden şüphe duyulmayan bir şairin, bir hikâyeci olarak kimliğini merak edenler bu çalışmayı okumalıdır. zira hem şâir, hem de hikayeci kimliği taşıyan pek az sayıda sanatkâr var.