"Abdülhak Şinasi'yi okurken, nesrin yazı olduğunu, konuşma olmadığını tekrar hatırladım. Abdülhak Şinasi, nesre son zamanlarda unutur gibi olduğunuz bu mevkiini iade eden muharrirlerimizdendir. " (Ahmet Hamdi Tanpınar) "Aşağı yukarı Fahim Bey ve Biz dışındaki bütün yazdıkları onun, artık özlemini çektiği bu dünyayı anlatmasına birer bahenedir. Belki Abdülhak Şinasi Hisar'ın suçu yalnızca bu kadarcıktır: O dünyanın özlemini çekmek... bu kadar. Çamlıca'daki Enişte'si bahenedir. Kitap ne romandır ne de hikâye. Öyle bir kitaptır. Abdülhak Şinasi Hisar'ın dili bile acı acı özlemini çektiği o ddünyaya bağlıdır" (Turgut Uyar) Cumhuriyet dönemi yazarı olmasına rağmen dil ve üslup açısından Meşrutiyet kuşağına bağlı kalan Hisar'ın bütün yapıtları "hâtıra"ya dayalıdır. Hisar, Çamlica'daki Eniştemiz'de Hacı Vâmık Beyi yaşadığı zamana, mekâna, hayallerine, rüyalarına ve kullandığı eşyaya bağlı kalarak, renkli ve cümbüşlü bir dille anlatır. Eski baskıları arasındaki farklar gözetilerek, yazarın dili ve imlası korunarak hazırlanan bu kitap, Hisar'ın ebediyatımızdaki yerini belgeleyecek nitelikte.
"Abdülhak Şinasi'yi okurken, nesrin yazı olduğunu, konuşma olmadığını tekrar hatırladım. Abdülhak Şinasi, nesre son zamanlarda unutur gibi olduğunuz bu mevkiini iade eden muharrirlerimizdendir. " (Ahmet Hamdi Tanpınar) "Aşağı yukarı Fahim Bey ve Biz dışındaki bütün yazdıkları onun, artık özlemini çektiği bu dünyayı anlatmasına birer bahenedir. Belki Abdülhak Şinasi Hisar'ın suçu yalnızca bu kadarcıktır: O dünyanın özlemini çekmek... bu kadar. Çamlıca'daki Enişte'si bahenedir. Kitap ne romandır ne de hikâye. Öyle bir kitaptır. Abdülhak Şinasi Hisar'ın dili bile acı acı özlemini çektiği o ddünyaya bağlıdır" (Turgut Uyar) Cumhuriyet dönemi yazarı olmasına rağmen dil ve üslup açısından Meşrutiyet kuşağına bağlı kalan Hisar'ın bütün yapıtları "hâtıra"ya dayalıdır. Hisar, Çamlica'daki Eniştemiz'de Hacı Vâmık Beyi yaşadığı zamana, mekâna, hayallerine, rüyalarına ve kullandığı eşyaya bağlı kalarak, renkli ve cümbüşlü bir dille anlatır. Eski baskıları arasındaki farklar gözetilerek, yazarın dili ve imlası korunarak hazırlanan bu kitap, Hisar'ın ebediyatımızdaki yerini belgeleyecek nitelikte.