Birinci Dünya Savaşı başlar başlamaz askere alınan ve tam sekiz yıl sekiz ay askerlik ve esaret hayatı yaşayan bir erin kaleminden tanıklıklar…
Hüseyin Fehmi, Telgraf bölüğünde er olarak Çanakkale'den Irak'a kadar, Dünya Savaşı'nın yaşandığı farklı cephelerde bulunur.
1918'de Bağdat'ta İngilizlere esir düşer ve iki buçuk yılı Hindistan'daki Bellary ve Bilbeis esir kamplarında geçer. Özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz Kurtuluş Savaşı'na katılır. Lozan görüşmelerinin başlamasıyla da cephedeki herkes gibi o da gelecek barış ve terhis haberlerini bekler. Bu yıllar boyunca yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını kayda geçirir ve dünyada olup bitenleri izlemeye çalışır. Defterlerini yalnız yazıyla değil, resimler ve çizimlerle de doldurur.
Büyük bir savaşta yaşanan hayat mücadelesinin bu ilk elden anlatımı, rütbesiz bir askerin anıları ve gözlemleri olarak da ayrı bir değer taşır.
Birinci Dünya Savaşı başlar başlamaz askere alınan ve tam sekiz yıl sekiz ay askerlik ve esaret hayatı yaşayan bir erin kaleminden tanıklıklar…
Hüseyin Fehmi, Telgraf bölüğünde er olarak Çanakkale'den Irak'a kadar, Dünya Savaşı'nın yaşandığı farklı cephelerde bulunur.
1918'de Bağdat'ta İngilizlere esir düşer ve iki buçuk yılı Hindistan'daki Bellary ve Bilbeis esir kamplarında geçer. Özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz Kurtuluş Savaşı'na katılır. Lozan görüşmelerinin başlamasıyla da cephedeki herkes gibi o da gelecek barış ve terhis haberlerini bekler. Bu yıllar boyunca yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını kayda geçirir ve dünyada olup bitenleri izlemeye çalışır. Defterlerini yalnız yazıyla değil, resimler ve çizimlerle de doldurur.
Büyük bir savaşta yaşanan hayat mücadelesinin bu ilk elden anlatımı, rütbesiz bir askerin anıları ve gözlemleri olarak da ayrı bir değer taşır.