Tarihte kanunlar veya kurallar değil, kişiler ve onların şahsî dehâları önemlidir. Tarihin doğal kanunları olduğunu zannedenler hep hüsrana uğramışlardır. Onun için bu kitapta okuyucularıma, birkaç büyük insanın çarpıcı bulduğum yönlerini anlatmak istedim. Bu ve benzeri insanlar hayatta bana kılavuz oldu. Jeolojiyle uğraşmadığımda, zamanımı genellikle bu tür büyük adamların biyografilerini okumaya ayırmışımdır. Fakat bu biyografilerde kişilerin sosyal çevresinden ziyade fikirleriyle ve onları nasıl geliştirdikleriyle ilgilendim. Okuyucularımdan da burada hayatından kesitler okuyacakları kişilerin fikirlerine odaklanmalarını rica edeceğim. Hangi kıvılcım bu fikirlerin oluşmasına sebep olmuştur, hangi yöntem veya yöntemler bu fikirlerin gelişmesini sağlamıştır, bu fikirler arasında başarısız olanlar olmuş mudur, olmuşsa niçin olmuştur? Bunlara dikkat edilmesini bilhassa istirham edeceğim.
Nasıl okunursa okunsun, insanlık tarihi esasında sürekli bir gelişim ve evrim tarihidir. Artık mağaralarda yaşamıyoruz. Yeni teknoloji dünyamızı ve dolayısıyla bizleri, onun üzerinde yaşayan diğer hayvan ve bitkileri tehlikeye atmaktadır. Ancak şuna dikkat çekmek isterim, bu tehlikeyi fark eden de buna karşı tedbirler üreten de düşünen ve bilgili insanlardır.
Büyük Atatürk, milletinin makûs talihini ancak bilim ve hür sanat sayesinde yenebileceğini görmüş ve bunu milletine empoze etmeye çalışmıştır. Bugün onun yolundan ayrılmaya çalışan bazı bedbahtlar cehaletin ürünleridir. Bu sebepledir ki bu küçük kitabı, çeşitli alanlarda cehaletle savaşmayı kendilerine hayat düsturu edinmiş insanların hikâyesini anlatmak ve bu hikâyeye ortak olmak maksadıyla siz okuyucularıma sunuyorum.
Celal Şengör
Tarihte kanunlar veya kurallar değil, kişiler ve onların şahsî dehâları önemlidir. Tarihin doğal kanunları olduğunu zannedenler hep hüsrana uğramışlardır. Onun için bu kitapta okuyucularıma, birkaç büyük insanın çarpıcı bulduğum yönlerini anlatmak istedim. Bu ve benzeri insanlar hayatta bana kılavuz oldu. Jeolojiyle uğraşmadığımda, zamanımı genellikle bu tür büyük adamların biyografilerini okumaya ayırmışımdır. Fakat bu biyografilerde kişilerin sosyal çevresinden ziyade fikirleriyle ve onları nasıl geliştirdikleriyle ilgilendim. Okuyucularımdan da burada hayatından kesitler okuyacakları kişilerin fikirlerine odaklanmalarını rica edeceğim. Hangi kıvılcım bu fikirlerin oluşmasına sebep olmuştur, hangi yöntem veya yöntemler bu fikirlerin gelişmesini sağlamıştır, bu fikirler arasında başarısız olanlar olmuş mudur, olmuşsa niçin olmuştur? Bunlara dikkat edilmesini bilhassa istirham edeceğim.
Nasıl okunursa okunsun, insanlık tarihi esasında sürekli bir gelişim ve evrim tarihidir. Artık mağaralarda yaşamıyoruz. Yeni teknoloji dünyamızı ve dolayısıyla bizleri, onun üzerinde yaşayan diğer hayvan ve bitkileri tehlikeye atmaktadır. Ancak şuna dikkat çekmek isterim, bu tehlikeyi fark eden de buna karşı tedbirler üreten de düşünen ve bilgili insanlardır.
Büyük Atatürk, milletinin makûs talihini ancak bilim ve hür sanat sayesinde yenebileceğini görmüş ve bunu milletine empoze etmeye çalışmıştır. Bugün onun yolundan ayrılmaya çalışan bazı bedbahtlar cehaletin ürünleridir. Bu sebepledir ki bu küçük kitabı, çeşitli alanlarda cehaletle savaşmayı kendilerine hayat düsturu edinmiş insanların hikâyesini anlatmak ve bu hikâyeye ortak olmak maksadıyla siz okuyucularıma sunuyorum.
Celal Şengör