Batman' da Hasankeyf'te ya da ismi, dili yasak o kadim topraklarda; yani savaşın, törenin, işgalin, umutsuzluğun, fesatlığın, kıskançlığın, eğitimsizliğin kolgezdiği buralarda yaşamdan kopmak/ koparılmak, sonra da "sütten çıkmış ak kaşık misali" kendini " temiz", mağdurları "kirli" görmek/ göstermek kampanyalarından sergerdelik yapmak, ne acı şey!Tıpkı Hasankeyf misali tüm kalıntıları ve görkemiyle yaratılan tarihten koparılmak gibi!
Uzun süren savaşın yarattığı virane yerler, çökertilmiş ruhlar, dilenci yaşama itilmiş yoksulluklar ve geleceği karartılmış umutsuzluklar neticesinde huzurdan, dayanılmaş yaşamın hafifliğinden koparılmak!
Korkulu, kabuslu, kapalı ekonominin, kapalı yaşama dönüştürülmüş törelere hapsedilerek insanlıktan, sosyal yaşamdan, sömürgeleştirilmiş, yabancılaştırılmış insan ruhu ile kendinden koparılmak!
Aşağılanıp keftar itten beter konuma düşürülmek ve onurlu duruştan koparılmak!
Özgür akan nehirlerin bentlerle kesilen akışının önüne geçercesine mutluluğa, özgürlüğe akan yaşamı kesercesine, hiç gereği yokken, adeta durup dururken önüne setler/bendler/ barajlar çekip tıpkı coğrafyası gibi kıskaca çekip, tüm canlıları ve cansızları ile sulara gömüp görkeminden, nazlı görünümünden koparılmak!
Değer verdiği, tutunduğu, onurlu umuduyla özdeşleştirdiği ve bağlandığı bekaretine var şiddetiyle tecavüz edip, baharını yaşamasının önüne geçercesine soldurmak, lanetli konuma düşürüp itibarsızlaştırmak, bedbaht törelerin pençesinde ölüme terk ederek yaşamdan koparılmak!
Petrolü, suyu, tarihi kalıntılarıyla ve tüm zenginliğiyle yaşama akan bu altın coğrafyada , ölümün ve insani yaşamın bir çırpıda hiçleştirildiği, anlamsızlaştırıldığı yaşamdan koparılmak, kopup gitmek ne basit ve çirkin şey!
Bu topraklar; Mem ü Zin'lerin aşklarının akıbetine tanıklık etmek zorunda mı? Hayır! Artık yeter! Edi bese!
Henüz 21 yaşında bir kalemin, hisleri ile yaşanan bu koputkluklara, kırılmalara, gözünü kırpmadan öldürülen, intihara itilen aşkın serüvenini romansı bir anlatımla bulacaksınız bu kitapta!
Batman' da Hasankeyf'te ya da ismi, dili yasak o kadim topraklarda; yani savaşın, törenin, işgalin, umutsuzluğun, fesatlığın, kıskançlığın, eğitimsizliğin kolgezdiği buralarda yaşamdan kopmak/ koparılmak, sonra da "sütten çıkmış ak kaşık misali" kendini " temiz", mağdurları "kirli" görmek/ göstermek kampanyalarından sergerdelik yapmak, ne acı şey!Tıpkı Hasankeyf misali tüm kalıntıları ve görkemiyle yaratılan tarihten koparılmak gibi!
Uzun süren savaşın yarattığı virane yerler, çökertilmiş ruhlar, dilenci yaşama itilmiş yoksulluklar ve geleceği karartılmış umutsuzluklar neticesinde huzurdan, dayanılmaş yaşamın hafifliğinden koparılmak!
Korkulu, kabuslu, kapalı ekonominin, kapalı yaşama dönüştürülmüş törelere hapsedilerek insanlıktan, sosyal yaşamdan, sömürgeleştirilmiş, yabancılaştırılmış insan ruhu ile kendinden koparılmak!
Aşağılanıp keftar itten beter konuma düşürülmek ve onurlu duruştan koparılmak!
Özgür akan nehirlerin bentlerle kesilen akışının önüne geçercesine mutluluğa, özgürlüğe akan yaşamı kesercesine, hiç gereği yokken, adeta durup dururken önüne setler/bendler/ barajlar çekip tıpkı coğrafyası gibi kıskaca çekip, tüm canlıları ve cansızları ile sulara gömüp görkeminden, nazlı görünümünden koparılmak!
Değer verdiği, tutunduğu, onurlu umuduyla özdeşleştirdiği ve bağlandığı bekaretine var şiddetiyle tecavüz edip, baharını yaşamasının önüne geçercesine soldurmak, lanetli konuma düşürüp itibarsızlaştırmak, bedbaht törelerin pençesinde ölüme terk ederek yaşamdan koparılmak!
Petrolü, suyu, tarihi kalıntılarıyla ve tüm zenginliğiyle yaşama akan bu altın coğrafyada , ölümün ve insani yaşamın bir çırpıda hiçleştirildiği, anlamsızlaştırıldığı yaşamdan koparılmak, kopup gitmek ne basit ve çirkin şey!
Bu topraklar; Mem ü Zin'lerin aşklarının akıbetine tanıklık etmek zorunda mı? Hayır! Artık yeter! Edi bese!
Henüz 21 yaşında bir kalemin, hisleri ile yaşanan bu koputkluklara, kırılmalara, gözünü kırpmadan öldürülen, intihara itilen aşkın serüvenini romansı bir anlatımla bulacaksınız bu kitapta!