Köksal Alver, Çevgen'de insanı hayata davet ediyor. Ama bildiğimiz hayata, bize sunulan değil, bize dayatılan değil, doğamızda bulunan hayata. Bu daveti kimi öykülerinde bir kaos evreni kurarak yapıyor. Kimi öykülerinde ise kaosun, kavganın arasından beliren bir ayrıntıya dikkat çekerek; “Büyük büyük sözlerin, ciddi sorunların, memleket meselelerinin, ideolojilerin, akımların, kör siyasetin, gücün ve iktidarın silindir gibi ezip geçtiği, un ufak ettiği ayrıntılar. Mesela, mevsimlerin akışındaki esrar. Mesela yağmurun salkımsöğüdün yapraklarından toprağa inişi.....”
Köksal Alver, Çevgen'de insanı hayata davet ediyor. Ama bildiğimiz hayata, bize sunulan değil, bize dayatılan değil, doğamızda bulunan hayata. Bu daveti kimi öykülerinde bir kaos evreni kurarak yapıyor. Kimi öykülerinde ise kaosun, kavganın arasından beliren bir ayrıntıya dikkat çekerek; “Büyük büyük sözlerin, ciddi sorunların, memleket meselelerinin, ideolojilerin, akımların, kör siyasetin, gücün ve iktidarın silindir gibi ezip geçtiği, un ufak ettiği ayrıntılar. Mesela, mevsimlerin akışındaki esrar. Mesela yağmurun salkımsöğüdün yapraklarından toprağa inişi.....”