“Bizlerin görüş alanına kentsel ölçekteki çılgınlaştırılmış mega projelerle, kayırmacılıkla, sansasyonlarla, her yerde birbirine benzeyen toplu konutlarla giren TOKİ esasen modern konut sektörünü kurmak olarak tarif edilebilecek uzun erimli bir sınıf projesinin günümüz Türkiyesi’nde aldığı formdur. Okuduğunuz kitabın temel amacı TOKİ’de cisimleşmiş otoriter devlet formunun altında yatan mekanizmayı açığa çıkarmaktır.”
Türkiye’de konut üretiminin bütünsel bir ekonomi-politik analizini sunan Çılgın Projelerin Ötesinde, özellikle 2003’ten itibaren gerçekleşen büyük dönüşüme odaklanıyor. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ), Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında tümüyle devletin yeniden inşasında yüklendiği rolü gösteriyor.
TOKİ’nin ilk dönemi, konut üretimini “modernleştirmeyi” amaçlayan toplu konut üretiminin kurumlaştırıldığı 1980’den 2000’e uzanan dönem. 2003 sonrasındaki ikinci dönemde ise merkezî yürütmenin son derece güçlendirilmesiyle piyasalaştırma iç içe geçiyor. Havva Ezgi Doğru, emekçi sınıfları borçlandırarak “bağlayan” bu neoliberal siyaset içinde, sermaye fraksiyonları arasındaki mücadeleyi de konu ediyor.
Sadece konut meselesinin ekonomi-politiğini değil, Türkiye’de devlet rejiminin toplam ekonomi-politiğini anlamak için elzem bir çalışma.
“Bizlerin görüş alanına kentsel ölçekteki çılgınlaştırılmış mega projelerle, kayırmacılıkla, sansasyonlarla, her yerde birbirine benzeyen toplu konutlarla giren TOKİ esasen modern konut sektörünü kurmak olarak tarif edilebilecek uzun erimli bir sınıf projesinin günümüz Türkiyesi’nde aldığı formdur. Okuduğunuz kitabın temel amacı TOKİ’de cisimleşmiş otoriter devlet formunun altında yatan mekanizmayı açığa çıkarmaktır.”
Türkiye’de konut üretiminin bütünsel bir ekonomi-politik analizini sunan Çılgın Projelerin Ötesinde, özellikle 2003’ten itibaren gerçekleşen büyük dönüşüme odaklanıyor. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ), Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında tümüyle devletin yeniden inşasında yüklendiği rolü gösteriyor.
TOKİ’nin ilk dönemi, konut üretimini “modernleştirmeyi” amaçlayan toplu konut üretiminin kurumlaştırıldığı 1980’den 2000’e uzanan dönem. 2003 sonrasındaki ikinci dönemde ise merkezî yürütmenin son derece güçlendirilmesiyle piyasalaştırma iç içe geçiyor. Havva Ezgi Doğru, emekçi sınıfları borçlandırarak “bağlayan” bu neoliberal siyaset içinde, sermaye fraksiyonları arasındaki mücadeleyi de konu ediyor.
Sadece konut meselesinin ekonomi-politiğini değil, Türkiye’de devlet rejiminin toplam ekonomi-politiğini anlamak için elzem bir çalışma.