Kitabımızda, Cinsel Saldırı, Cinsel İstismar, Reşit Olmayanla Cinsel İlişki suçlarının yanında, Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna da yer verilmiştir. Çünkü bu suçlar genellikle birlikte işlenmekte, en azından cinsel suçların işlenmesi sırasında, eylemin aynı zamanda kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu da oluşturup oluşturmadığı hususu tartışılmaktadır. Bu nedenle biz, bu suçların birlikte ele alınmasının daha fayda olacağını düşündük. İnşaallah, elinizdeki kitap bu tartışmada bir nebzede olsa yararlı olacaktır.
Cinsel suçlarla ilgili en çok tereddüt edilen husus, sübut meselesidir. Ne zaman suç sabit sayılıp mahkumiyet kararı verilecek, ne zaman suçun işlendiği tereddütlü kaldı deyip beraat kararı verilecek. Bu husus hem ilk derece mahkemelerinin, hem de kanun yolu incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemelerinin ve Yargıtay'ın sıkıntı çektiği bir konudur. Bu nedenle, mümkün olduğu kadar özellikle cinsel saldırı ve cinsel istismar suçun sübutu ile ilgili ayrı başlıklar açarak, çözüme katkı sunmaya çalıştık.
Nihayetinde kitabımız bir uygulama kitabı. Bu nedenle sorunlu bir hususta Doktrinin ne düşündüğüne, daha sonra Yargıtay'ın ne düşündüğüne yer verdik. Biz Yargıtay'ın görüşüne katılmıyorsak, neden katılmadığımızı açıklamaya çalıştık, katılıyorsak bu hususu da belirtme yoluna gittik.
Kitabımızda, Cinsel Saldırı, Cinsel İstismar, Reşit Olmayanla Cinsel İlişki suçlarının yanında, Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna da yer verilmiştir. Çünkü bu suçlar genellikle birlikte işlenmekte, en azından cinsel suçların işlenmesi sırasında, eylemin aynı zamanda kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu da oluşturup oluşturmadığı hususu tartışılmaktadır. Bu nedenle biz, bu suçların birlikte ele alınmasının daha fayda olacağını düşündük. İnşaallah, elinizdeki kitap bu tartışmada bir nebzede olsa yararlı olacaktır.
Cinsel suçlarla ilgili en çok tereddüt edilen husus, sübut meselesidir. Ne zaman suç sabit sayılıp mahkumiyet kararı verilecek, ne zaman suçun işlendiği tereddütlü kaldı deyip beraat kararı verilecek. Bu husus hem ilk derece mahkemelerinin, hem de kanun yolu incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemelerinin ve Yargıtay'ın sıkıntı çektiği bir konudur. Bu nedenle, mümkün olduğu kadar özellikle cinsel saldırı ve cinsel istismar suçun sübutu ile ilgili ayrı başlıklar açarak, çözüme katkı sunmaya çalıştık.
Nihayetinde kitabımız bir uygulama kitabı. Bu nedenle sorunlu bir hususta Doktrinin ne düşündüğüne, daha sonra Yargıtay'ın ne düşündüğüne yer verdik. Biz Yargıtay'ın görüşüne katılmıyorsak, neden katılmadığımızı açıklamaya çalıştık, katılıyorsak bu hususu da belirtme yoluna gittik.