Alev Özkazanç bu ilk "feminist" kitabında 2009 yılından itibaren cinsellik, şiddet ve hukuk konusunda yazmış olduğu yazıları bir araya getirerek okurun ilgisine sunuyor. Yazar, ele aldığı konuları, bu konular üzerinde uzmanlaşmış bir akademisyen olarak değil, daha çok belirli bir politik kaygıyla hareket eden bir feminist olarak çözümlüyor. Bu çerçevede, hâkim bazı feminist söylemleri ve tavırları içkin bir eleştiriye davet eden yazar, kitabında asıl olarak cinsel şiddet ve hukuk ilişkisine dair öz-eleştirel bir politik perspektif geliştirilmeye çalışıyor. Ancak bunu soyut bir teorik çerçeve geliştirmek yoluyla değil de, Hüseyin Üzmez'den Julian Assange olayına, cinsel tacizle suçlanan feminist Jane Gallop'un öyküsünden üniversitelerde cinsel tacize karşı çıkarılan politika belgelerine, katliama dönüşen kadın cinayetlerinden, Türkiye siyasetini sarsan seks kasetlerine, AKP iktidarındaki muhafazakârlaşmaya kadar geniş bir kapsamda yer alan yerel ve küresel olaylar zinciri üzerine düşünerek yapıyor.
Alev Özkazanç bu ilk "feminist" kitabında 2009 yılından itibaren cinsellik, şiddet ve hukuk konusunda yazmış olduğu yazıları bir araya getirerek okurun ilgisine sunuyor. Yazar, ele aldığı konuları, bu konular üzerinde uzmanlaşmış bir akademisyen olarak değil, daha çok belirli bir politik kaygıyla hareket eden bir feminist olarak çözümlüyor. Bu çerçevede, hâkim bazı feminist söylemleri ve tavırları içkin bir eleştiriye davet eden yazar, kitabında asıl olarak cinsel şiddet ve hukuk ilişkisine dair öz-eleştirel bir politik perspektif geliştirilmeye çalışıyor. Ancak bunu soyut bir teorik çerçeve geliştirmek yoluyla değil de, Hüseyin Üzmez'den Julian Assange olayına, cinsel tacizle suçlanan feminist Jane Gallop'un öyküsünden üniversitelerde cinsel tacize karşı çıkarılan politika belgelerine, katliama dönüşen kadın cinayetlerinden, Türkiye siyasetini sarsan seks kasetlerine, AKP iktidarındaki muhafazakârlaşmaya kadar geniş bir kapsamda yer alan yerel ve küresel olaylar zinciri üzerine düşünerek yapıyor.