Cinsiyeti Yazmak
“Cinsiyetli Olmak: Sosyal Bilimlere Feminist Bakışlar” kitabının devamı niteliğindeki bu derleme, cinsiyetli varoluşumuzu, toplumsal cinsiyeti ve cinselliği daha iyi anlama ve anlamlandırma çabasının bir sonucu. Kadın yazar ve akademisyenlerin teorik düşünümlerini somut deneyimlerle bir araya getirerek zenginleştirdiği bu yazılar toplumsal cinsiyet ve cinselliğin toplumsal ve tarihsel sorunlarla bağlantılarını tespit etme çabasında buluşuyor.
Kitabı yayına hazırlayan Zeynep Direk'in ifadesiyle:
“Cinsiyet bir öğrenme alanıdır: insan başkalarını, aynılığın desteklendiği, farklılığın ezildiği toplumsal hayatı her zaman bir durum içinde bulunan bedeniyle deneyimler. Beden ve onun duygulanımları, iktidar ilişkilerini idrak etmenin, yorumlamanın en kritik araçlarından birisidir. Bedensel hafızamız toplumsal cinsiyet normlarını tekrar tekrar işleme sokmayı ve icra etmeyi dayatan ve sorgulaması kolay olmayan anılarla, bilgilerle doludur; bununla birlikte adalet, hakikat, dayanışma gibi değerler yeni duygulanımların, yeni kavramların ve farklı bir dilin oluşmasının yolunu açarlar. Yeni davranışların kökeninde her zaman yeni bir dil vardır. Bu kitapta okuyacağınız yazılar da yeni bir dili yaratmak, cinsiyetli varoluşta sözünü kurma, söyleme ve direnme olanaklarını açmak, genişletmek için yazıldı.”
“Cinsiyetli Olmak: Sosyal Bilimlere Feminist Bakışlar” kitabının devamı niteliğindeki bu derleme, cinsiyetli varoluşumuzu, toplumsal cinsiyeti ve cinselliği daha iyi anlama ve anlamlandırma çabasının bir sonucu. Kadın yazar ve akademisyenlerin teorik düşünümlerini somut deneyimlerle bir araya getirerek zenginleştirdiği bu yazılar toplumsal cinsiyet ve cinselliğin toplumsal ve tarihsel sorunlarla bağlantılarını tespit etme çabasında buluşuyor.
Kitabı yayına hazırlayan Zeynep Direk'in ifadesiyle:
“Cinsiyet bir öğrenme alanıdır: insan başkalarını, aynılığın desteklendiği, farklılığın ezildiği toplumsal hayatı her zaman bir durum içinde bulunan bedeniyle deneyimler. Beden ve onun duygulanımları, iktidar ilişkilerini idrak etmenin, yorumlamanın en kritik araçlarından birisidir. Bedensel hafızamız toplumsal cinsiyet normlarını tekrar tekrar işleme sokmayı ve icra etmeyi dayatan ve sorgulaması kolay olmayan anılarla, bilgilerle doludur; bununla birlikte adalet, hakikat, dayanışma gibi değerler yeni duygulanımların, yeni kavramların ve farklı bir dilin oluşmasının yolunu açarlar. Yeni davranışların kökeninde her zaman yeni bir dil vardır. Bu kitapta okuyacağınız yazılar da yeni bir dili yaratmak, cinsiyetli varoluşta sözünü kurma, söyleme ve direnme olanaklarını açmak, genişletmek için yazıldı.”