“Oyunun sonlarına doğruydu. Başım hafifçe öne düşmüş, gözlerim kısılı, yüzümde buruk bir gülümseme ama gülümseme, son anların azalan neşesi üzerinde düşünceye dalmıştım. Dün gibi hatırlıyorum. Artık hatırlama oyunu oynadığımız için. Solan kuruyan dökülen ufalanıp üflenip giden sümbül yapraklarını anlayışlı bir hüzünle düşünen ve artık yorulmaya başlamış biri kadar ilgi çekici ve yakındım, bu anlarda, ölüm kararı vermeye, kimbilir kaçıncı kez. Ama uzun sürmüyordu. Artık. Çok çok bir düş kadar. Anlar azalıyordu, azalan yakınlıkla. Artan tedirginlikle, ölümün eşiğinde. Tehlike! Bırakma zamanı! Sonra kala kala tek bir an kalacaktı, dehşet anı. Önünde, bekleyen, bomboş! bir an. İçinden çıkılması imkansız olacak bir. Yitip yutacak bir. An. Ne?“
Melekler Erkek Olur ve Çiçeklerin Tanrısı romanlarının yazarı Hamdi Koç'un ilk romanı olan Çocuk Ölümü Şarkıları bulanan bilincin susmamacasına konuşabildiğini kanıtlayan bir içses dinletisi.
“Oyunun sonlarına doğruydu. Başım hafifçe öne düşmüş, gözlerim kısılı, yüzümde buruk bir gülümseme ama gülümseme, son anların azalan neşesi üzerinde düşünceye dalmıştım. Dün gibi hatırlıyorum. Artık hatırlama oyunu oynadığımız için. Solan kuruyan dökülen ufalanıp üflenip giden sümbül yapraklarını anlayışlı bir hüzünle düşünen ve artık yorulmaya başlamış biri kadar ilgi çekici ve yakındım, bu anlarda, ölüm kararı vermeye, kimbilir kaçıncı kez. Ama uzun sürmüyordu. Artık. Çok çok bir düş kadar. Anlar azalıyordu, azalan yakınlıkla. Artan tedirginlikle, ölümün eşiğinde. Tehlike! Bırakma zamanı! Sonra kala kala tek bir an kalacaktı, dehşet anı. Önünde, bekleyen, bomboş! bir an. İçinden çıkılması imkansız olacak bir. Yitip yutacak bir. An. Ne?“
Melekler Erkek Olur ve Çiçeklerin Tanrısı romanlarının yazarı Hamdi Koç'un ilk romanı olan Çocuk Ölümü Şarkıları bulanan bilincin susmamacasına konuşabildiğini kanıtlayan bir içses dinletisi.